Bazı modellerinin üretimi sekiz yılı bulabilen, dünyanın en özel saat markalarından Patek Philippe’in sayılı koleksiyonerlerinden biriyle yaptığımız röportajda modellerin detaylarına yakından baktık.
Patek Philippe, 1839 yılında kurulmuş menşei Cenevre, İsviçre olan lüks bir saat markası. Firma minute repeater, split seconds, tourbillon gibi son derece komplike özellikler barındıran, az bulunur modeller üretiyor. “Az bulunur” diyorum, çünkü Patek’in kuruluşundan itibaren toplamda piyasaya sunduğu saat adedi, diğer lüks saat markalarının yıllık üretiminden daha düşük sayıda. Bunun en önemli sebeplerinden biri, markanın saatin her parçasını “insan eli değerek” şekillendiriyor olması. Haliyle en temel özelliklere sahip tek bir Patek Philippe saatinin üretimi de yaklaşık 9-10 ay sürebiliyor. Bu süre yeni üretilen tourbillon veya minute repeater’lı bir mekanizma için 8 yılı aşkın bir zaman dahi alabiliyor. Hem bu sebepten hem de firma kültürü olarak nispeten zor ulaşılabilir bir marka olmayı benimsedikleri için, saatlerine ulaşabilmak isteyen müşterilerine bir başvuru süreci uyguluyorlar. Yani bir Patek Philippe saati almak istiyorsanız bugün bazı modeller için, butik mağazasına gidiyor ve öncelikle bir bekleme listesine giriyorsunuz. Bu bekleme süresi bir yıl kadar uzun bir süreyi bulabiliyor. Tabii ki bir açık arttırmadan ya da bir satıcıdan temin edebilirsiniz, ama bunun karşılığında premium bir bedel ödemeniz gerekiyor.
Bu arada, Patek Philippe’i bu kadar özel bir marka olmasının sebepleri arasına, tarihinde şimdiye dek hiçbir hata payına yer vermemiş olmasını ve her zaman arşivleyerek ilerlemesini de ekleyebiliriz. Hangi saat? Kime satılmış? Kaç senesinde? Bu bilgilerin hepsi korunmuş. Bu yüzden, saatlerin belgelenmesi ve doğrulanması daha kolay sağlanabiliyor; bu da bir saat markası için son derece önemli bir husus.
“Asla bir Patek Philippe’e sahip olamazsınız, sadece onu yeni nesillere aktarabilirsiniz,” sloganıyla ünlü markanın ülkemizde de çok fazla meraklısı ve hatta ciddi koleksiyonerleri bulunuyor. Bu önemli koleksiyonelerden biri olan Güçlü G. ile yaptığım röportajı hemen aşağıda izleyebilirsiniz.
