MAKALE

Aile Dizimiyle Geçmişin İzlerinden Kurtulmak Mümkü...

Aile Dizimiyle Geçmişin İzlerinden Kurtulmak Mümkün!

Hayatınızda sürekli tekrarlanan, neyi denerseniz deneyin değiştiremediğiniz tatsız deneyimler yaşıyorsanız, sebebi ebeveynleriniz, hatta ve hatta atalarınız olabilir!

Günümüzde Türkiye’de de giderek yaygınlaşmaya başlayan ‘Aile Dizimi’ adlı terapi yöntemine göre önceki kuşakların işlediği ve sorumluluğu alınmamış kötü davranışlar, çocukların hatta torunların bile hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Yine de bu yöntemle mutluluğunuzu ve huzurunuzu engelleyen olumsuz şeylerden kurtularak kendinizi özgürleştirebilir; kendi senaryonuzu arzuladığınız şekilde yeniden yazabilirsiniz. ‘Aile Dizimi’nin yanısıra ‘Sistem Dizimi’ ya da ‘Yaşam Dizimi’ gibi çeşitli adlarla anılan yöntem hakkında merak ettiklerimizi Uzman Psikolog ve Aile Dizimi Terapisti Ayla Akbuar ile konuştuk.

Ayla Hanım, uzun zamandır ‘Aile Dizimi’ terapisini danışanlarınıza uyguluyorsunuz. ‘Aile Dizimi’ ya da diğer adıyla ‘Sistem Dizimi’ terapisi nedir?

Evet, 10 yıldır ‘Aile Dizimi’ yapıyorum. ‘Aile Dizimi’, Türkiye’de yeni yeni konuşulmaya başlansa da, dünyada çok bilinen ve uygulanan bir yöntem. Alman psikoterapist Bert Hellinger’in dünyaya tanıttığı bir yöntem. Hellinger, Güney Afrika’ya misyoner olarak gidiyor. Çalışmalarına devam ederken yerli halkın kendilerini şifalandırma yöntemlerinden çok etkileniyor ve bu yöntemleri Batı’da kullanılan psikodrama yöntemi ile birleştirerek, 2. Dünya Savaşı sonrası ciddi travmalar yaşayan Alman ve Yahudi halkına uyguluyor ve büyük başarı elde ediyor. Şu anda Avrupa’da ve Güney Afrika’da sık sık uygulanan bu yöntem, aynı zamanda Amerika ve diğer ülkelerde de popüler olmaya başladı. Kuzey Amerika’da doğa için, hayvanlar için, hatta ağaçlar için bile yapılıyor. Ayrıca kurumsal şirketler için ‘Organizasyon Dizimi’ adını verdiğimiz bir yöntemi de uyguluyoruz. Bu çalışmalar ile şirket sistemi içinde bozulmuş dengelerin tekrar yapılandırılması amaçlanıyor.

Uzman Psikolog ve Aile Dizimi Terapisti Ayla Akbuar

Uzman Psikolog ve Aile Dizimi Terapisti Ayla Akbuar

Peki, neden ‘Aile Dizimi’? Bu yöntem doğrudan ailelerimizle mi ilgili?

Aslında ‘Sistem Dizimi’ terapisi tanımlaması daha çok kullanılıyor. Şöyle açıklayayım; Hepimiz bir sistemin parçasıyız. Evrende her şey, bir sistemden oluşuyor. Matematik gibi, bir çeşit Matrix! Bedenimizdeki hücreler ve organlar, kendi içinde bir sistem… Doğduğumuz aile ve bireyleri bir sistem; eşimiz ve çocuklarımızla kurduğumuz aile, ikinci evlilikler varsa onlar ayrı bir sistem; annemizin, babamızın ailesi ve ataları birer sistem… Aleviler, Sünniler, Türkler, Almanlar, ülkeler, dünya bir sistem… Yani hepimiz evrende, mikro kozmosdan, makro kozmosa uzanan sistemler dizisinin birer parçasıyız. Doktor Hellinger’in da sistemlerin dengede olmasıyla ilgili çok önemli saptamaları var. Bunlara aykırı davranıldığında sistemin dengesi bozuluyor. O sistemdeki denge bozukluğu da doğrudan diğerlerinin dengesini bozuyor. ‘Aile Dizimi’ diyoruz ancak aile bu sistemlerden sadece biri… Soy ağacında yaşanan göç, savaş, kız kaçırma, miras kavgası, haksızlıklar, doğal afetler gibi travma yaratan olaylar gelecek neslin yaşam yolculuğuna miras kalabiliyor. Travmaların genler vasıtasıyla 7 nesil boyunca aktarıldığı bilimsel olarak ispatlandı.

Peki geçmişteki travmatik olaylar bizi nasıl etkiliyor?

Bu olumsuz etkiler ne yazık ki genel huzurumuzu, sağlığımızı, sadakatimizi, bereketimizi, iş yaşamını ve aşk hayatımızı olumsuz etkileyebiliyor. Bizim uyguladığımız bu yöntem fenomenolojik, yani tamamen kişiye özel şartlara dayanıyor ve bu yüzden danışanla detaylı bir görüşme gerekiyor. Yaptığımız şey ise, o kişinin bulunduğu tüm sistemlerdeki dengeyi bulmasına yardımcı olmak…

Bu yöntemi her terapist danışanlarına uygulayabilir mi yoksa konuyla ilgili eğitim almak gerekiyor mu?

Tabii ki genelleme yapmayacağım ama bazı kişisel gelişim ve yaşam koçlarının uzman olmadıkları bu konuda uygulama yaptığını duyuyor, biliyoruz ne yazık ki! Benim kişisel görüşüm; psikoloji bilgisi olan, ‘Aile-Sistem Dizimi’ konusunda eğitim almış, bu konuda sertifikası olan ve sezgisi güçlü danışmanların bu işi yapması gerektiği yönünde. Çünkü böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyan kişilerin mevcut ruhsal yaraları, ehil olmayan kişiler tarafından çok daha yıpratıcı hale gelebiliyor ve açılan yaraların kapatılması yine bilgi ve tecrübe gerektiriyor. Ben bu yöntemi ancak psikoloji yüksek lisansı üzerine dört yıllık ‘Aile- Sistem Dizimi’ terapisi eğitimi aldıktan sonra uygulamaya başladım. Böyle bir çalışma yaptırmak isteyenlere çok önemli bir uyarıda bulunmak isterim! Terapistin psikoloji bilgisini, ‘Aile-Sistem Dizimi’ eğitimini nereden ve kimden aldığını mutlaka öğrenin! Sonra o kişiyle tanıştığınızda beraber çalışıp çalışmayacağınıza kendiniz karar verin…

Nasıl bir terapi yöntemi uyguluyorsunuz? Seanslar genelde ne kadar sürüyor?

‘Aile- Sistem Dizimi’, grup çalışması şeklinde ya da bireysel de olabilir. Ancak ben grup çalışmalarındaki pozitif ivmenin daha yüksek olduğunu kişisel tecrübelerimle söyleyebilirim. Fakat danışanların terapistlerinden mucize beklediğini deneyimliyoruz. Yani, tek bir dokunuşla o kişinin hayatındaki her şeyi iyileştirebileceğimize dair bir inançla gelenler oluyor. Ancak terapist sadece hayatı kolaylaştırıcıdır; değişmek, gelişmek isteyen danışana yardım edendir. Benim bu konuda izlediğim yol haritası şöyle: Öncelikle danışanın aile geçmişine dair soruları cevaplamalarını istiyorum. Sonrasında mutlaka baş başa bir seans yapıyorum. Bu seans, o kişinin hem aile dinamiklerini, hem hayatın içindeki güncel sorunlarını, hem de ihtiyaçlarını görmem açısından çok önemli ve sonrasında kaç dizim ihtiyacı olduğuna dair bir öngörüm oluyor. Hellinger’in bir kişinin hayatında anlamlı bir değişiklik olması için ortalama 4-5 dizim önerdiğini biliyorum. Bu tamamen o kişinin mevcut durumuyla ilgili.

Grup terapisinin yanı sıra bireysel seansları da öneriyor musunuz?

Elbette… Dizimlerin yapıldığı süreç boyunca ve hatta bazen sonrasında birebir seansların yapılmasını özellikle öneriyorum. Çünkü ‘Aile Dizimi’ kişinin bilinçaltı süreçleriyle ilgilidir. Ayrıca buna ek olarak, danışanın düşünce biçimi, inanç kalıpları, davranış tarzı da o kişinin sıkıntılarında rol oynayabiliyor. Bunlar da bilinç üstünde çözülmesi gereken konular. Yani, dizim seanslarının birebir seanslarla desteklenmesi verimliliği arttırıyor diyebilirim.

‘Aile-Sistem Dizimi’ yapıldıktan ne kadar sonra kişinin yaşamında etkileri görünüyor?

Bu yöntem kişiye göre farklılık gösteriyor. Bazı danışanda birkaç hafta içinde bir değişim dönüşüm başlıyor, bazısında ise daha uzun sürüyor. Hellinger’in, “Ruhun hareketi yavaştır” diye bir sözü var. Yani zihnimizin anladığı hızda ruhumuz hareket etmeyebiliyor. Bazı kişiler ise, farklı öncelikleri seçmek adına mevcut sorunlarını bırakmak da isteyebiliyorlar, buna da saygı duymak lazım. Çünkü mutlaka o ruhun o deneyimden öğreneceği bir şeyler var. Burada birebir seansların önemi tekrar ortaya çıkıyor, birebir seanslar vasıtası ile danışanın önceliklerini, mevcut dirençlerini görme ve ilerleme şansı da yükseliyor.

Brandlife okuyucularımız size nasıl ulaşabilirler?

Bize www.ailedizimi.info adresinden ulaşabilirler. Bir de Facebook’ta “Ayla Akbuar ile ‘Aile Dizimi Terapisi’ sayfasını takip edebilirler…

Röportaj: Pınar Efe