Modanın efsane ismi Azzedine Alaïa’nın Londra’da açılan ‘son’ sergisi, modacının imzasının ölümsüzlüğünü bir kez daha kanıtlıyor.
Tunuslu çiftçi bir ailenin oğlu olarak doğup moda dünyasına ölümsüz bir imza bırakan Azzedine Alaïa, geçtiğimiz yıl Kasım ayında hayatını kaybetti. Ani ölümünün öncesinde çalışmalarına başladığı retrospektif sergisi ise geçtiğimiz günlerde tüm görkemiyle London Design Museum’da açıldı.
Alaïa’nın moda tarihini değiştiren etkisinin altında yatan sebeplerin başında kadın vücut yapısına tanrıçavari bir silüet kazandıran tasarımları bulunuyor. Vücudu sımsıkı sararak onu adeta heykelleştiren elbiseleri bir tesadüf eseri değil, çünkü Alaïa’nın ilk gençlik hayallerinden biri bir heykeltraş olmaktı. Tunus’ta Güzel Sanatlar okumaya başlasa da heykel sanatında yeterince iyi olamayacağını anlayınca kariyerine yeni bir yön vererek 20. ve 21. yüzyılın en önemli moda tasarımcılarından biri oldu. Yalnızca tasarım yapmakla kalmayan modacı terzilik yeteneklerini asla hafife almayarak, zirvedeki pozisyonuna rağmen iğne ve ipliği elinden hiç düşürmedi.
Alaïa’nın şatafattan uzak tarzı ise modanın klişe deyimi ‘zamansız’ sıfatını belki de en çok hak edenlerden. 30 yıl önce tasarladığı bir elbise bile günümüzde de son derece şık ve stil sahibi görünebiliyor.
Grace Jones, Greta Garbo, Naomi Campell, Madonna, Lady Gaga, Michelle Obama ve Rihanna gibi isimlerin favori modacısı Alaïa, aynı zamanda moda dünyasının sabitlenmiş sezonlarına uymamasıyla da biliniyordu. Özgür ruhlu modacı şovlarını neredeyse hiç duyurmadan sürpriz bir şekilde gerçekleştiriyordu. Son haute couture defilesiniyse 2011’den sonra ilk kez, 2017 Temmuz ayında, Naomi Campell’ın da podyumda yürüdüğü süpriz bir şovla gerçekleştirdi.
Azzedine Alaïa: The Couturier, efsane modacının İngiltere’deki ilk sergisi. Küratörlüğünü Alaïa ile birlikte Mark Wilson’ın yaptığı sergi, modacının 80’lerden günümüze dek uzanan olağanüstü tasarımlarına ev sahipliği yapıyor. Fermuarlı elbise, bandaj elbise, korse gibi ikonik tasarımlarını da içeren 60’ı aşkın parça sergileniyor. Serginin tasarımı yapılırken kronolojik bir sıra değil tematik bir yaklaşım izlendi. Serginin bir özelliğiyse, bulunduğu tasarım müzesinin konseptine de yakışacak biçimde, elbiselerin farklı mimari şekillerle tasarlanmış panellerin önüne yerleştirilmiş olması. Bu panelleri tasarlayanlar ise Alaïa’nin yakın arkadaşları.
Diğer sergilerinde olduğu gibi bu sergide de Alaïa elbiselerini yeniden dikerek silüetlerini uzatıp onlara gerçeküstü bir hava katmış. Böylece sıradışı elbiseleri, modellerin üzerinde gördüğünüzden de çarpıcı duruyor.
Moda ve tasarımın buluşmasına tanıklık etmek, Azzedine Alaïa’nın efsane parçalarına yakından bakmak isteyenler için Azzedine Alaïa: The Couturier sergisi 7 Ekim tarihine kadar London Design Museum’da olacak.