Jacquemus en yeni koleksiyonunu beyaz tuz tepelerinin yarattığı fütüristik bir podyumda sundu.
Jacquemus’un defileleri son yıllarda mekan seçimleriyle çok dikkat çekiyor. İlkbahar-Yaz 2021 koleksiyonunu bir buğday tarlasında, İlkbahar-Yaz 2020 koleksiyonu ise Provence’ın lavanta tarlalarında gerçekleştiren Simon Porte Jacquemus, bu seneki defilesi içinse yine Güney Fransa’dan eşsiz bir lokasyon seçmiş. Camargue Parkı’nın tuz tepelerinin yarattığı Ay yüzeyine benzeyen fonda gerçekleşen bu defile de markanın unutulmazları arasına şimdiden girdi bile!
Defilenin açılışını dans ederek birbirine sarılan iki model yaparken, bu mnk gösterinin ardından kadın ve erkek hazır giyim koleksiyonunu taşıyan diğer modeller, tuz tepelerinin ardından kıvrılarak inen podyumda yürüyüp seçkin konukların önünde tasarımları sergiledi. Defilenin geneli, hem tasarımların hem de mekanın fütüristik karakteri sayesinde Dune filminden sahneleri anımsatıyordu.
Beyaz fonun önünde, modellerin taşıdığı beyaz ağırlıklı giysiler aslında Jacquemus’un marka tarihinde beyaz bir sayfa açmak istemesini kanıtlar nitelikteydi. “Koleksiyonu hazırlamaya beyaz bir sayfa gibi, sıfırdan başlamak istedim,” sözleriyle bunu destekleyen Simone Porte, bu açtığı beyaz sayfayı konfor ve couture’le doldurmuş. Bu da koleksiyonu yakın geçmişteki pop tınılı koleksiyonlarından ayırıp daha incelikli bir hale getirmiş.
61 look’un yer aldığı koleksiyonda erkekler yün montlar, şişme yelekler ve kargo pantolonlar taşırken, silüetlere Nike ile yaptığı işbirliği sonucu üretilen Humera spor ayakkabı modeli de eklenmişti.
Kadınlarda ise beyaz tül ve ketenin kombinasyonundan oluşan sade elbiselerin yanı sıra tamamen transparan elbiseler; pantolonların üzerine giyilen kabarık etekler, arkasına uçuşan tüller eklenmiş smokin elbiseler gibi tasarımlar podyumda yer alanlar arasındaydı.
Koleksiyon bir bakıma Simon Porte Jacquemus’un kariyerinin başlarındaki incelikli couture çizgilerini de anımsatıyordu. Hacimli silüetlerin yanı sıra iplerle vücuda oturtulan giysiler, koleksiyona kontrastlarla dolu bir stil katarken aynı zamanda dramatik etkiyi de yükseltmişti.
