Gerçek bir mola vermeyi öğrenmek pratik gerektirir, işte hayatın temposunu yavaşlatmanız için beş ipucu.
Yavaş yaşamak, acele etmemek ve sadece anda olmak kulağa gayet güzel geliyor, ama ya zorlu bir işiniz ve çok sayıda sorumluluğunuz varsa? Yavaşlamak pek çok insana zor gelebilir çünkü bunun için zaman, enerji ve zihin boşluğunu yaratmakta zorlanırlar.
Ancak sevdiğiniz şeyleri yapmak için daha fazla zaman ayırabilmek demek, hayatın biriken sorumluluklarına karşı kendinizi yeniden şarj edilmiş gibi hissetmeniz demektir. İşte hayatınıza daha yavaş anlar ve molalar katmak için yapabilecekleriniz…
Zaten Yapmayı Sevdiğiniz Şeyleri Düşünün
Hepimizin hayatında yapmayı sevdiği ve yaparken zamanın hızla akıp gittiği şeyler var. Bunları yaptıktan sonra kendimizi enerji dolu ve mutlu hissediyoruz, ayrıca bunlar bize kesinlikle bir zaman kaybı gibi gelmiyor. Ancak belki de hayatın yükümlülükleri arttıkça bunları yapmayı unutmaya başladık… Çocukken ne yapmayı severdiniz? Bu koşmak veya kitap okumak gibi bir aktivite olabilir ya da eskiden yapmayı sevdiğiniz şeyi, örneğin pul biriktirmeyi, şu anki kişiliğinize uyarlayabilirsiniz.
Ayrıca zaten yaptığınız ama “Keşke daha uzun süre ayırabilseydim” dediğiniz ve size kendinizi iyi hissettiren şeyleri de düşünün. Belki bunlardan bazılarının beraberinde gelip enerjinizi tüketen başka bir şey vardır. Örneğin evinizde bir yemek daveti vermeyi çok severken temizlik yapmaktan nefret edebiliyor olabilirsiniz. Eğer durum buysa bu görev için dışarıdan yardım almayı düşünebilirsiniz.
Dönemsel Olarak Yavaşlamayı Deneyin
Doğa sonbaharda yavaşlar, kışın dinlenmeye başlar, ilkbaharda yeniden canlanır ve yazın enerjisi iyice artar. O halde biz de hayatın temposunu yavaşlatma dönemlerini doğaya göre planlayabiliriz. Takviminizde kendinize “yoğun zaman” ve “durgun zaman” gibi hızlı ve yavaş yaşam dönemleri belirleyebilirsiniz. Bu şekilde, ne zaman dinleneceğinizi ve kendinizi akışa bırakacağınızı netleştirir, ihtiyaç duyacağınız zamanlar için enerji depolarınızı doldurabilirsiniz.
Zamanınıza Hükmedin
Her yarım saatte bir beş dakikalık bir mola verdiğinizde, üç saatlik bir iş kolayca beş saate yayılabilir. Bunun nedeni, ivmenizin durması ve ardından onu yeniden başlatmak zorunda kalmanız, yani beş dakikanın beş dakika ile kalmamasıdır. Aynı şekilde, çok fazla görev arasında geçiş yapmak da zamanınızı tüketmenize neden olur. Bunu aşmanın bir yolu, benzer türde görevleri veya etkinlikleri bir araya getirmektir; tabii ki aralarında küçük molalar vererek. Böylece çok fazla zaman kazanacak, sevdiğiniz aktivitelere daha fazla süre ayırabileceksiniz.
Kendinize sorabileceğiniz başka bir soru da, “kara deliklerin” ne zaman meydana gelme ihtimalinin olduğu ve bunların sonuçlarının neler olduğudur. Örneğin, akşam yemeğinden sonra saat 10’da iş için sunum hazırlamak, ardından bir şeyler izlemek, geç bir saatte uyuyacağınız ve ardından sabah egzersizini atlayacağınız anlamına gelebilir. Zamanınızı daha iyi yönetmek için bu etkinlikleri gün içindeki daha elverişli zaman dilimlerinde gerçekleştirebilirsiniz.
Verimsiz Mükemmeliyetçiliğin Farkına Varın
Öyle bir an geliyor ki “daha da iyi”nin enerjiniz, zamanınız ve iç huzurunuz üzerinde gereğinden fazla bir maliyeti oluyor. Özellikle de bu “daha da iyi” versiyonu yalnızca siz görebildiğiniz ve önemsediğiniz zaman. Hayatın bazı bölümlerinde mükemmelliğin peşinde koşmak elbette önemli. Ancak mükemmeliyetçilik hayatın her alanına yayılırsa bu sizin önünüzde büyük bir engel olması demektir. Zaten bir günde sadece 24 saatimiz var ve bunun yaklaşık dört saati en verimli zamanımız. Kendimizi sürekli fazla yorduğumuzda, enerjimizi ve sağlığımızı riske atmış oluruz. Her şeyde imkansız standartları karşılamaya çalıştığınızda, hayatınızın asıl önemli kısımlarında mükemmelliğe odaklanma şansına sahip olamazsınız. Bunun aksine, hayatımızın çoğu alanı için standartlarımızı düzene sokmayı öğrendiğimizde, o zaman önemli olan konularda mükemmeli arayabiliriz. Gerçekçi olun, hayatınızın hangi alanlarında “yeterince iyi” olmak, hangi alan veya alanlarda daha iyinin peşinde koşmak istersiniz? Bu ayrımın farkına vardığınızda, hayatınızda yavaşlama dönemleri için daha fazla yer açabilirsiniz.
Sıfırlanmak Adına Temponuzu Yavaşlatın
Bazılarımız için, daha yavaş yaşama alışkanlığını günlük hayatta küçük dozlar halinde uygulamak daha yararlı olabilir. Burada daha yavaş yaşamak kendimizi sıfırlama düğmesi görevi görür ve uzun süreli bir odaklanma döneminden sonra enerjimizin tükendiğini hissettiğimizde önemlidir. Bu sıfırlama, aslında zaman kazanmak için zaman harcamaktır. İşleriniz arasında 10 dakikalık pencereler oluşturmak demek, derin nefes egzersizleri yapmak veya bir fincan çay almak için masadan kalkmak demek olabilir. Bu şekilde, kelimenin tam anlamıyla beyninize ve bedeninize görevler arasında geçiş yaptığınızı gösterirsiniz. Böylece yaptığınız son şeyin zihninizdeki kalıntılarını temizler ve daha temiz bir sayfa ile devam edersiniz. Bu günlük sıfırlamalar, daha yavaş yaşamı bilinçli bir şekilde hayatınıza dahil etmeye başladığınızda veya odak süreniz kısa ise işinizi kolaylaştırabilir.
