MAKALE

Durun, Düşünün, Davranın

Durun, Düşünün, Davranın

Öfkenizi doğru bir şekilde kontrol etmeyi ve sağlıklı bir biçimde ifade etmeyi nasıl başarabilirsiniz?

Öfke, çoğunlukla ihtiyaçlarımızın doyurulmaması, beklentilerimizin karşılanmaması, planlarımızın engellenmesi ya da haksızlığa uğranmamız gibi durumlarda ortaya çıkan evrensel ve doğal bir duygusal tepki. Ayrıca, genellikle inanılanın aksine, aynı zamanda sağlıklı bir dışavurum, ancak gerektiği gibi kontrol edildiğinde… Elbette öfke tanımını yapabilmek için öncelikle ‘duygu’ kavramının ne olduğunu tanımlayabilmemiz gerekiyor. Duygular, yaşantılarımıza eşlik eden, yaşanılan olaylardan ve durumlardan etkilenen, bu yaşantıları etkileyen önemli psikolojik bileşenlerden.

Öfke de hissettiğimiz duygulardan biri. Burada önemli olan öfkenin ifade ediliş biçimi; öfke, sağlıklı bir iletişim içerisinde var olabildiği gibi davranışsal birtakım eylemlerle de açığa çıkabiliyor. Kabul ettiğimiz, anladığımız, sağlıklı bir şekilde ifade edilmeye çalıştığımız öfke tepkisi, üretkenliğe katkı sağlama gibi konularda işe yarayabiliyor. Oysa kontrol edilemeyen, bastırma ya da inkar ile yok sayılan öfke, hem kendimiz hem de çevremiz için zarar verici bir potansiyel taşıyor.

Günümüz toplumunda hemen her gün yaşadığımız onlarca stres yaratan durum ve olay karşısında sakin kalabilmemiz büyük bir önem taşıyor. Bizi kaygılandıran birçok yaşamsal faaliyetler ve bunların sebep olduğu ekonomik, sosyal ya da duygusal olumsuzluklar öfke duygumuzu uyandırabiliyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, öfkeyi sağlıklı biçimde ifade etme becerisini kazanmanın ‘öfke kontrolü’ olarak tanımlandığını belirtiyor. Öfke kontrolünde temel amaç, saldırganlıktan uzak, şiddete dönüşmeden, bireyin kendisine ve çevresindeki kişilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmak. Öfke kontrolünde doğru yöntem kişiden kişiye değişmekle birlikte, ilgili yöntem belirlenirken kişinin kendi yaşam tarzı, kişilik özellikleri, bu yöntemi uygularken rahatsızlık hissetmemesi gibi faktörler de dikkate alınmalı.

Öfkeye yol açan sebepler, davranışlar ve sonuçlar karşısında ‘Dur, düşün, davran’ modelini uygulamak öfke kontrolünü kolaylaştırıyor. Örneğin ‘öfkenin seni ele geçirmesine izin verme, derin bir nefes al’ gibi yönergeli cümleler kullanarak bu yöntemi uygulayabilirsiniz.

Ayrıca kışkırtılan noktaları tanımlayabilmek ve yüzleşebilmek, duyguları daha net tanımak ve farkında olmak da önemli. Böylece beklentilerimiz ve doyurulmamış isteklere karşı ne hissettiğimizi daha iyi bileceğimiz için daha sağlıklı bir iletişim içinde olabiliriz. Bizi kışkırtan ya da öfkelendiren olaylardan kendimizi uzak tutmaya çalışmak gibi yöntemler de geliştirebiliriz.


Önerilen yazılar