MAKALE

Fransız Zarafetiyle Rus İhtişamının Buluşması...

Fransız Zarafetiyle Rus İhtişamının Buluşması

Chanel’in yeni yüksek mücevher koleksiyonu, Rusya’nın imparatorluk geçmişinden ilham alan zarif ve ihtişamlı tasarımları içeriyor.

Paris’in sosyetesi ile Rus elitlerinin birbiriyle yoğun bir kültür alışverişi yapmaya başlaması, Rusların 1917’de yaşanan devrimden kaçıp Fransa’ya yerleşmeleriyle başladı demek yanlış olmaz. Her iki kültür de birbirlerinden etkilenerek hem sanat alanında hem de moda dünyasında farklı eserlerin ve akımların ortaya çıkmasını sağladı.

1920’lerin Paris’inin en önemli figürlerinden olan Coco Chanel de Rus elitleriyle kaynaştı, onlar adına partiler düzenledi, ikonik parfümü Chanel No. 5’i çarın parfüm üreticisi Ernest Beaux ile yarattı ve hatta Rus Grandük’ü Dimitri Pavlovich’le büyük bir aşk yaşadı. Rus İmparatorluğu’ndan aldığı ilham, Chanel’in uzun tünikler, kürk yakalar ve kalın kemerli gömleklerin yer aldığı, 1923 tarihli koleksiyonuna da yansımıştı. Ayrıca Cambon Sokağı’ndaki, dekorasyonuyla ünlü evindeki en göze çarpan eşyalardan biri, Rusya İmparatorluğu’nun simgesi olan çift başlı kartalla süslü, oymalı çerçeveye sahip dev aynaydı.

Coco Chanel’in Rusya’ya olan hayranlığı hayatı boyunca devam etti ve Chanel markası da bu yılki yüksek mücevher koleksiyonunu bu hayranlık etrafında şekillendirdi.

Le Paris Russe de Chanel adlı koleksiyondaki her bir parça kendi anlamlı hikayesine sahip ve hepsi de teknik bakımından mücevher sanatının zirvesinde. Kökeni geçmişe uzansa da günümüzün görselliğine de kusursuzca uyan 63 mücevherden oluşan koleksiyon, kadınsı ve stil sahibi duruşunu korurken sembolizmden de ödün vermiyor.

Yaklaşık on yıldır Chanel’in mücevher stüyosunun kreatif direktörlüğünü üstlenen Patrice Leguéreau, bu koleksiyonu yaratmak için St. Petersburg’daki ünlü Hermitage Müzesi’ne gitmiş ve müzedeki işlemeli kumaşları, dantelleri, mineli süslemeleri ve tabloları inceleyerek bunlardan aldığı ilhamla tarih bakımından zengin bir koleksiyon ortaya çıkarmış.

Elmas ve incilerle süslü zarif kolyeler ve küpeler, ilk bakışta danteli andıracak kadar ince detaylarla örülü. Renkli baş akseuarları imparatorluğun kadınlarının aksesuarlarını andırıyor. Parlak renklerle donatılmış yüzük ve kolyelerdeki büyük sarı elmaslar ise güneşi simgeliyor.

Broş ve bileklik tasarımlarında, Chanel’in evindeki aynada bulunan çift başlı kartal motifi bulunuyor. Koleksiyonda Chanel’in Rus bale gösterileri için tasarladığı kostümlerden ilham alan mücevherler de yer alıyor. Tüm bu motiflerin yanı sıra Coco Chanel’in en sevdiği çiçek olan kamelya da koleksiyonda kendine yer bulan bir başka simge.

Kısacası Le Paris Russe de Chanel koleksiyonu, büyük ve değerli taşları sergileyen bir mücevher kolekisiyonu olma amacını taşımaktan çok uzak. Her bir zarif ve şık tasarımın, 1920’lerin Paris’inden ve Rus İmparatorluğu’nun görkemli dönemlerinden anlatacak hikayeleri var.


Önerilen yazılar