Her yıl Nevada çölünde kurulan bir şehir… Bu şehirde gerçek hayatın sınırlarını kaldıran ve özgürlüğü sonuna dek yaşayan kültürler üstü bir topluluk, bir hafta boyunca, dünyanın başka hiçbir yerinde bulamayacakları bir deneyim ediniyor. Burning Man kuralsızlıklarla dolu bir yer gibi görünse de, on temel prensibi hiç değişmiyor. Bunlardan en önemlileri bu topluluk içinde herkesin eşit olması, kendini dilediğince ifade etmesi, hiçbir ticari kaygının olmaması ve elbette etnik çeşitlilik.

Burning Man’de aykırı ve özgün bir kültür doğup büyüyor. Bu kültür, kökenini on temel prensipten alan ve sınırsız ifade özgürlüğüyle şekillenen sanat formlarını ortaya çıkarıyor. Buradaki sanat formu, bir meta olmanın aksine, paylaşılan bu büyük deneyimden doğan etkileşimci, katılımcı ve yaratıcı bir ifade biçimi.

Geçtiğimiz günlerde tamamlanan Burning Man 2017’nin ana teması Radikal Ritüel’di. Bu tema etrafında çölün ortasında yine dev enstalasyonlar kuruldu; katılımcıların sıradışı kostümleri, Nevada çölünün uçsuz bucaksız düzlüğü ve elbette yakılan ateşler muhteşem fotoğraf kareleri ortaya çıkarttı.

İşte onlardan bazıları…