MAKALE

Gezginlerin Yeni Gözdesi: Flora Turizmi

Gezginlerin Yeni Gözdesi: Flora Turizmi

Dışarı çık, parkları bahçeleri gez, doğanın tadını çıkar, kapalı alanları geride bırak. 2017’nin yepyeni seyahat trendi Flora Turizmi’nin seyahatleri aktif ve heyecanlı hale getiren mottosunu benimsemek, içinizdeki tüm enerjiyi dışarı çıkaracak.

Bahar şehre göz kırptığından beri kapalı alanlarda durabilmek imkansız hale geldi. Gezginlerin yeni gözdesi flora turizmini keşfedip, harekete geçmenin tam zamanı. Peki nedir sık sık duymaya başladığımız bu yepyeni seyahat trendi? Gittiğiniz yerin doğal güzelliklerini, yöresel bitkilerini, parklarını bahçelerini, heykellerini anıtlarını, kısacası dışarıda görülebilecek ne varsa onların hepsini keşfetmeyi her şeyin önüne koyan bir seyahat akımı. Sizi kapalı alanlardan, yediğinizi içtiğinizi Instagram’lamaktan uzak tutan, deneyimleri materyallerin önüne koyan, daha minimalist, daha aktif ve daha enerjik bir tatil çeşidi.

Eğer önümüzdeki günler için seyahat planlarınızı hazırlamaya başladıysanız, flora turizmini deneyimlemenizi sağlayacak tatil önerilerimize mutlaka göz atın. Gördükleriniz karşısında bir an önce dışarı çıkmak isteyeceğinize eminiz!

The High Line, New York

The High Line, New York’ta 1934’ten 1980’e radar kullanımda kalan, yerden yukarıda bir tren yolunun, şehrin bir yanından diğerine uzanan gizli bir bahçeye çevrilmesiyle oluşan, oldukça ilginç bir park. Yürüyüş turlarına katılarak, rehberler eşliğinde bu kilometrelerce uzanan parkı, bitkilerini ve önemli sanatçılar tarafından parka yerleştirilen sanat eserlerini keşfetmek mümkün.

Wrigley Memorial & Botanic Garden, Santa Katalina Adası

Santa Katalina Adası’nda yer alan bu büyüleyici botanik parkı, adanın tarihinde önemli bir rol oynayan William Wrigley Jr. için adanmış, görkemli bir anıtı da barındırıyor. Anıttan görülen manzara da oldukça nefes kesici. Tüm bu özellikler, macerayı seven gelin ve damatları buraya çekiyor ve özellikle yaz aylarında burada evlenen çiftlerin sayısı arttıkça artıyor.

Vigeland Park, Oslo

Norveçli heykeltıraş Gustav Vigeland’ın çalışmalarının sergilendiği, dünyanın en büyük açık hava heykel parklarından biri olan Vigeland Parkı saatlerce gezebileceğiniz, oldukça etkileyici bir bahçe. Vigeland’ın içerisinde 200 civarı heykel bulunuyor ve tek ziyarette hepsini birden görebilmek için bol bol yürümeyi göze almak gerekiyor.

Desert Botanical Garden, Phoenix

Arizona’daki bu devasa çöl botanik parkı, dünyanın her bir köşesinden flora turizmi meraklılarını çekmeyi başarıyor. Amerika ile özdeşleşmiş kaktüsler, günümüzün en sevilen çiçekleri olan sukulentler, bunları sergilemek üzere yapılan bahçe düzenlemeleri tek kelime ile muhteşem. Gittiğinizde ayrılmak istemeyeceğiniz, bambaşka bir evren.

Descano Gardens, California

Kaliforniya’ya özgü bitkileri, gül bahçelerini, koca koca meşe ağaçlarını keşfedebileceğiniz Descano Gardens, farklı farklı sergilere ev sahipliği yapması ile öne çıkıyor. Bunlardan en çok ilgi çekeni, her yıl kasım ayında düzenlenen ve botanik bahçesini ışık yerleştirmeleri ile harikalar diyarına çeviren Enchanted: Forest of Light sergisi.


Önerilen yazılar