D vitamini ihtiyacımız için periyodik olarak güneşlenmek sağlığımız açısından çok önemli. Güneş banyosu hem cildimizi bronzlaştırıp daha çekici görünmemizi sağlıyor hem de cildimizde güneş ışığıyla birlikte aktive olan D vitamini, vücut sistemimizi yenileyip güçlendiriyor!
10-15 dakika güneşlenme ile vücudun depoladığı D vitamini, besinler yoluyla alınandan ortalama 10 kat daha fazla! Bazı yağlı deniz ürünleri ve hayvansal gıdalarla vücudumuzun sadece yüzde 10’luk D vitamini ihtiyacını karşılayabiliyoruz. Geri kalan yüzde 90’ını ise güneşlenerek, vücudumuzun kendi kendine D vitamini üretmesine yardımcı olarak sağlıyoruz.
Güneşin zararları konusunda yapılan çalışmalar nedeniyle güneşten korkmaya, koruyucu krem kullanmadan güneşe çıkmamaya, plaj ve havuzlarda şemsiyelerin altına saklanmaya başlamıştık. Oysa yapılan son araştırmalar sonucunda uzmanların çoğu bunun tam zıddını, sağlığımız için gerekli D vitamini ihtiyacımızı karşılamak için cildimizin doğrudan güneşe maruz kalması gerektiğini söylüyor. Bununla birlikte güneş altında kaldığımız süre tabii ki çok önemli, aşırıya kaçmamak gerekiyor. D vitamini oluşumu için özellikle güneşin dik geldiği 10:00 ve 15: 00 arası saatlerde, 10 ya da en fazla 15 dakika güneşlenmek yeterli oluyor. Ancak tabii ki ideali güneşin dik geldiği öğlen saatleri dışındaki saatlerde, her gün 20-30 dakika güneşlenmek. Çünkü aslında D vitaminini derimiz yoluyla alıyoruz, bu yüzden güneş ışığının doğrudan deriye temas etmesi, yani giysili olmamamız gerekiyor. 20 faktörün üstündeki güneş koruyucu kremler, derimizin üstünü örterek D vitamini oluşumunu engelliyor. D vitamini, kemik sağlığının korunmasında rol alan kalsiyum ve fosfatın ince bağırsaklardan emilmesini ve kemik yapısında kullanılmasını sağlıyor. Örtünme, sürekli kapalı alanda çalışma gibi nedenlerden dolayı güneşlenme imkanı olmayanlar, solaryumu deneyebilir. Solaryum cihazları filtreli olduğu için sanıldığı gibi kanserojen etkisi olan ışınlar cilde temas etmiyor. Bununla birlikte solaryum cihazlarının ve filtrelerinin bakımlarının iyi yapılması ve sağlık standartlarına uygun olmaları önem taşıyor. D vitamini aktivasyonu için ayda 5-10 dakikalık solaryum seansları yeterli oluyor, aşırıya kaçmamaya dikkat etmek gerekiyor. Solaryum sonrası bol su içilmesi ve cilde nemlendirici krem sürülmesi tavsiye ediliyor. Ayrıca D vitamini eksikliği olanlar, bir uzmana danışarak çeşitli firmaların kapsül, ampul veya damla şeklindeki ürünlerden faydalanabilirler.
D Vitamini Eksikliğinde Vücut Hangi Hastalıklara Karşı Alarm Veriyor?
D Vitamini yetersizliğinde büyüme çağındaki çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde kemiklerin gücünü kaybetmesi ve yumuşaması, ileri yaşlarda kemik erimesi riski oluşuyor. Kemikleri ve dişleri güçlendirdiği için çocukların daha çok miktarda D vitaminine ihtiyacı oluyor. D vitamini eksikliği, en çok kemik yapısına olumsuz etki ederek, kemiklerin gücünü ve sertliğini kaybetmesine neden oluyor.
D vitamini kemiklerde olduğu gibi kaslarda da etkili. Bu vitaminin eksikliğinde kaslar güçsüzleşiyor ve kas ağrıları baş gösterebiliyor. Devamlı yorgunluk ve vücudunuzda kronik ağrı probleminiz varsa; kan tahlili yaptırarak, kandaki D vitamini değerlerinize baktırmanızı tavsiye ederiz. D vitamini eksikliği kemik ve kas hastalıklarının dışında; başta kanserler, enfeksiyonlar, alerjik ve romatizmal hastalıklar, MS (multipl-skleroz) ve kalp hastalıkları olmak üzere metabolik sendrom, obezite, kronik yorgunluk, uyku bozuklukları, depresyon, hipertansiyon ve hipoglisemi gibi çok sayıda hastalığa yol açabiliyor. Ayrıca D vitamini, günümüzde çoğu kadının problemi olan kilo sorunuyla da yakından ilişkili ve kışın daha kolay kilo almamızın nedenlerinden biri de güneşlenemediğimiz için D vitaminine ihtiyaç duymamız. Vücudumuzda D vitamini eksildiğinde metabolizmamız yavaşlıyor; kolayca kilo alıyoruz ama çok zor kilo verebiliyoruz.
D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunuyor?
D vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğu için daha çok yağlı besinlerde bulunuyor. Somon, ton balığı, uskumru, levrek, havyar, istiridye, midye, karides, soya sütü, peynir, tereyağı, tatlı patates, mantar, yulaf, ceviz, yumurta sarısı, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, kakao ve balık yağında bolca D vitamini bulunuyor. Ayrıca maydanoz, ısırgan otu ve yonca gibi bitkiler de D vitamini ihtiva ediyor.
Uzun lafın kısası “Güneş girmeyen eve doktor girer” atasözünü, ‘’Güneş girmeyen vücuda hastalık girer’’ şeklinde yorumlayarak, bu yaz sizlere bol güneşlenmeli, güneş vitaminli ve sağlıklı günler diliyoruz…