İletişimin sözlük anlamı duygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla, yani dille, jest ve mimiklerle, sembollerle, resim ve simgelerle başkasına aktarılabilmesidir. İletişim bir çeşit mesaj alış verişidir.
Başka bir açıdan bakıcak olursak iletişim, sizin ne anlattığınız değil, karşındakinin ne anladığıdır. Anlattığınız her şey, dinleyenlerin algı kanalından geçer ve düşündüğümüzden farklı şekilde algılanır. Tek bir iletişim tarzı benimser ve iletişiminizi yalnızca bu tarzın üzerine gerçekleştirirseniz, çevrenizdeki kişilerle iletişim tıkanıklığı yaşayabilirsiniz. Bunu önlemek için, insanların algı tarzlarını öğrenmek, kavramak ve buna göre bir yaklaşım geliştirmek gerekir.
Biz hep kapıyı kendimize çekerek açan biri olabiliriz ve karşımızdaki hep kapıları iterek geçmiş bulunabilir. Ya da iki tarafın da kendine doğru açmayı tercih ettiğini düşünün. Örneğin bir kişinin ‘birkaç gün’ kavramından anladığı üç gün iken, diğeri bunu iki hafta olarak değerlendirebilir ve anlaşmazlık oluşabilir. Karşımızdakinin aklını okuyamayacağımıza göre, öncelikle bu hakikatin bilincinde olmalı, sonra da bu bilginin yardımıyla, karşımızdaki kişinin algı dünyasına göre iletişim gerçekleştirebilmeyi öğrenmeliyiz.
İletişim hatalarımızdan ders almanın yanında, başarılı iletişim kurduğumuz zaman ve ortamlarda kullandığımız yöntemleri de hatırlayarak onları tekrar işe yarar biçimde kullanmayı akıl etmeli ve bunu alışkanlık haline getirmeliyiz.
İletişim için günlük hayatımızda kullandığımız iki yöntem vardır. Ben dili, kişinin merkezinden çıkıp, karşımızdaki kişinin vicdanına yüreğine ulaşan dildir. Yani ben dilini yürek yüreğe iletişim olarak tasvir edebiliriz. Bu konuşma tarzı karşımızdaki insana kendisini değerli hissettirir. Savunmaya itmez, suçluluk hissettirmez, duygunun nedeni anlaşıldığı için sağlıklı iletişim olur. Ben iletisi alan kişi başkalarını düşünmeyi de öğrenir. Yakınlaşmayı sağlar. Anlaşmazlıkları azaltır. Konuşan kişiyi ve karşımızdaki kişiyi rahatlatır.
Sen dili, suçlama içerir ve karşımızdaki kişi doğal bir savunmaya geçer. Dolayısıyla sonuç anlaşılamama, tartışma, kavgaya kadar gidebilir ve ortaya sağlıksız bir iletişim çıkar. Suçlayıcıdır, davranıştan çok kişiliğe yöneliktir. Kişiye anlaşılmadığını hissettirir. Yeniden konuşma isteğini engelleyicidir. Neye kızdığının anlaşılmamasına neden olur. Kişiyi incitir, kırar, üzer. Kişinin direnmesine yani savunucu iletişime neden olur. Savunucu iletişim ise iletişimin içerik düzeyinden ilişki düzeyine geçmesine, ilişkinin bir savaş,bir kazanma sorununa dönüşmesine neden olacağı için iletişimin asıl amacına ulaşmayı engeller.
Kendimizi doğru ifade edebilmek istiyorsak kendimize ve çevremize karşı farkındalığımızı yükseltmemiz gerekir. Ne hissediyoruz, ne düşünüyoruz, bunu karşımızdaki insana nasıl aktarabiliriz sorularının cevaplarını bulmamız gerekir.