Vücudumuzun olmazsa olmazı magnezyumu tanımak, vücudumuzun semptomlarla bize ne anlattığını da anlamak demektir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar sayesinde magnezyum, yaşamın başlangıcından bu yana insan metabolizmasının evrimleşme süreçlerinde rol oynayan, vücutta gerçekleşen yüzlerce biyokimyasal reaksiyon için ihtiyaç duyulan, tüm hücrelerin üretiminde ve çalışmasında etkili olan son derece önemli bir mineral olarak biliniyor. Kemik ve diş oluşumu, sinir iletisi, kas kasılması ve enzim aktivasyonu ile enerji üretimi gibi şeyler magnezyumun önemli görevleri bulunuyor.
Vücudumuzdaki magnezyumun yarısından fazlası kemik dokusunda bulunuyor, geri kalanı kısmı ise sıvılar, kan ve kas dokusu gibi farklı dokularla vücuda dağılıyor. Bu da demek oluyor ki, vücuttaki magnezyumun sadece binde üçünün kanda bulunması nedeniyle kan testi değerleri normal çıksa bile vücudun diğer dokularında, kaslarda, kemiklerde magnezyum eksikliği olabilir.
Vücutta en bol bulunan dördüncü mineral olsa da magnezyumu kendimiz üretemediğimizden dolayı besin ve ilaç yoluyla yeterli dozlarda almamız gerekiyor. Uygun dozlarda alınmadığı takdirde magnezyum eksikliği pek çok fiziksel ve zihinsel sağlık sorununa neden olabiliyor. Yeterli magnezyum alımı her yaş grubu için önemli; Dünya Sağlık Örgütü erkeklerde 400 mg, kadınlarda ise 310 mg günlük alım öneriyor.
Magnezyum eksikliği yaşayanlarda temel olarak kas, kemik ve beyin dokularına ait şikayetler görülür. Kas krampları, kas ağrıları ve yorgun uyanma gibi sorunlar magnezyum eksikliğine bağlı olabilir. Magnezyum eksikliğinde D vitamini işini tam olarak yapamayacağından, kalsiyum kemiklere işlenemez ve bu nedenle kemik erimesi de görülebilir. Ayrıca magnezyum eksikliği iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma, halsizlik, saç dökülmesi, kabızlık, kas krampları, fibromiyalji ve konsantrasyon eksikliğine de neden olabilir.
Yeterli magnezyum alındığında ise kaslarda rahatlama ve dinlenme sağlanır. Böylece normal kas fonksiyonuna katkıda bulunur. Enerji üretiminde görevli enzimlerin çalışması için de magnezyum gereklidir. Normal enerji oluşum metabolizmasına katkıda bulunur. Yorgunluk ve bitkinliğin azalmasında etkilidir. Sinir sisteminde bulunan bazı reseptörleri bloke ederek ağrı duyusunun oluşmasını engeller. Sinir sisteminin normal işleyişine katkıda bulunur. Beyinde sedatif etki yaparak mental rahatlama sağlar. Normal psikolojik fonksiyona katkıda bulunur. Uyku kalitesini artırır. Yaygın ağrılar yanında yorgunluk, anksiyete, hafıza güçlüğü, uyku problemleri, baş ağrısı gibi durumların da eşlik ettiği fibromiyalji sendromunda da etkili bir destektir.
Magnezyumdan zengin besinler arasında ise en az %70 kakao içeren bitter çikolata, avokado, kuruyemişler, baklagiller, keten, kabak çekirdeği, balkabağı ve chia gibi birçok tohum, buğday, yulaf, karabuğday, arpa, kinoa gibi tam tahıllar, somon, uskumru ve pisi balığı gibi bazı yağlı balıklar, muz ve yeşil yapraklı sebzeleri sayabiliriz.