Otomobil ve moda markaları arasında yıllara yayılan işbirlikleri göz önüne alınırsa, görünen o ki ‘otomobil modası’ tam gaz devam ediyor.
Otomobiller, moda dünyası için her zaman ilham kaynağı oldu. Dior’un İlkbahar/Yaz 2001 koleksiyonununda vintage otomobil baskılı kıyafetler başrolü oynarken; Prada’nın İlkbahar/Yaz 2012 koleksiyonunda şeker gibi renkleriyle çizgi otomobiller; Carven’in Sonbahar/Kış 2013 koleksiyonunda ise otomobil farları, kıyafetler üzerinde dikkat çeken desenler arasındaydı. Tabii ki otomobil ve moda markaları arasındaki işbirliği sadece arabaların tasarımlara ilham vermesiyle sınırlı değil. Özellikle moda markaları tarafından yaratılan otomobil tasarımlarının geçmişi aslında çok daha eskilere uzanıyor. American devi General Motors’un 1920’li yıllarda yaptığı araştırmalarda, otomobil satın alım kararlarında kadınların etkin rol oynadığının ortaya çıkarmasıyla, çok sayıda marka bünyesinde özellikle renkler konusunda kendilerine yardımcı olacak modacılar çalıştırmaya başlıyor.
Günümüzde ise bu ortaklığı çok değişik şekillerde görmek mümkün. Mercedes Benz, artık moda haftalarının tüm dünyadaki resmi sponsoru. Porsche de yine daha çok üst sınıfa hitap eden lüks aksesuar koleksiyonu Porsche Design ile konu moda olduğunda iddialı markalar arasında. Bunlar, otomobil üreticileri ve tasarımcılar arasındaki işbirliklerine verilebilecek örneklerden sadece birkaçı, yoksa liste aslında bir hayli uzun… İşte moda ve otomobil birlikteliğinin ses getiren çalışmalarından bir kısmı…
Prada’dan 50’ler Amerika’sına Selam
Prada’nın yaratıcı beyni P, İlkbahar/Yaz 2012 koleksiyonunda 50’ler Amerikan tarzından esinlenmiş, klasik otomobil desenlerini tasarımlarına taşıyarak bir kez daha hiç kimsenin aklına gelmeyen bir kampanyayla dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. İçerisinde bol bol mizah öğeleri barındıran eğlenceli koleksiyonunda kıyafetlerin, ayakkabı ve çantaların üzerinde pastel renkli Amerikan arabaları, kırmızılı-sarılı alev desenleri ve havalı farlar başrolü oynuyordu.
Gerçek Bir Moda İkonu: Gucci’den Cadillac Seville
Bu dört tekerlekli tasarım harikası otomobil, 1979 yılında beyaz, siyah ve kahverengi olmak üzere üç renk olarak tanıtıldı. İtalyan – Amerikan ortaklığının bu tarz sahibi meyvesi, şık deri döşemeleri, koltuk yastıklarındaki Gucci desenleri, birbirleriyle kesişen iki ‘G’ harfinden oluşan Gucci logosunun süslediği kaportası ve tekerlekleriyle hala birçok insanın hayallerini süslemeyi başarıyor.
Chanel’in Ford’u
Efsanevi moda tasarımcısı Gabrielle ‘’Coco’’ Chanel’in 1926 yılında moda sektörüne armağan ettiği Küçük Siyah Elbise ilk çıktığında, Vogue editörlerinden biri tarafından ‘Chanel’in Ford’u olarak lanse edildi. Ki Vogue bu benzetmede sonuna kadar haklıydı; çünkü küçük siyah elbise de tıpkı Ford gibi her sosyal sınıftan kadına hitap edebilecek ekonomik, modası geçmeyecek, basit ama şık hatlarıyla dikkat çeken bir modeldi.
Lincoln’e Moda Dopingi
70’li yıllarda Amerikalı zenginler arasında en popüler otomobil kuşkusuz Cadillac idi. Buna karşılık vermek isteyen Ford, büyük bir hamle yaptı ve bünyesindeki Lincoln markasının Continental 5 modeline gerçek anlamda moda dopingi yaptı. ‘Tasarımcılar Serisi’ konsepti altında Cartier, Givenchy, Bill Plass ve Pucci gibi moda dünyasının dev isimlerini bir araya getiren Ford, her modacının renk ve döşeme kataloglarından sevdikleri renkleri seçmesine izin verdi. Her bir “Tasarımcılar Serisi” otomobilin gösterge panelinde, sahibinin adı yazılı 22 ayar altın plaka bulunuyor; standart model 16 bin dolarken modacıların imzasını taşıyan versiyonlar yaklaşık iki bin dolar daha pahalıya satılıyordu.
Mercedes de Modayı Takip Ediyor
Mercedes’in Giorgio Armani tasarımıyla, sadece 100 adet üretilen ve piyasaya sürülen üstü açık modeli, ilk olarak Paris Motor Show’da tanıtıldı. Armani’nin imzasını taşıyan bu araçta tüm döşemeler, konsoldaki kaplamalar ve diğer detaylar bizzat modacı tarafından seçilmişti. Ünlü modacı otomobili tasarlarken özellikle renk ve malzeme seçiminde eskinin klasik otomobillerinden ilham aldığını söylemişti.
Range Rover’a Victoria Beckham İmzası
Son yıllarda moda alanında gerçekleştirdiği çalışmalarıyla adından söz ettiren Victoria Beckham, tasarımında imzası bulunan Range Rover Evoque hakkındaki düşünceleri sorulduğunda ‘’ Kendim de sürmek isteyebileceğim, kişiliğimi yansıtan bir otomobil tasarlamak istedim. Bu otomobille gurur duyuyorum’’ demişti. Bununla birlikte birçok insanın sandığının aksine Victoria Beckham tasarımı Range Rover Evoque, sert hatları ve maskülen tasarımıyla, neredeyse orijinalinin iki katı fiyata satılmasına rağmen çok sayıda alıcı bulmayı başardı.
Ceren Öztuna Kaynakcı