İşte mutlu insanların hayatlarına asla dahil etmediği 5 alışkanlık.
Hep mutlu insanların yaptıkları konuşulur, peki ya yapmadıları? İşte hayatta mutluluğa erişebilmek için vazgeçmemiz gereken 5 alışkanlık.
1. Kendilerini Başkalarıyla Kıyaslamak
Kendimizi başka biriyle karşılaştırmak neşeyi alıp götüren bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığı beslediğimizde aslında kendi mutsuzluğumuzu garantilemiş oluruz. Elbette başkalarının yaşamları hakkında meraklanmak doğaldır. Ancak görünüşte masum olan bu eğilim bir saplantı haline geldiğinde, kırgınlık ve kurban gibi hissetme durumlarını ortaya çıkarır. Neyse ki kendini karşılaştırma bağımlılığının mutluluğun önüne geçmesini engelleyecek güce sahibiz. Kendi yeteneklerinizi, kusurlarınızı ve deneyimlerinizi sevin. Dünyada tek ve benzersiz olmamızın bir nedeni var. Her gün kendisinden daha iyi olmaya çalışacağınız bir kişi varsa, o da kendiniz olmalı.
2. Pişmanlığa Gömülmek
Deneyimlerimizi hatırlamak ve onları anlamlandırmak sağlıklı bir alışkanlıktır. Sonuçların istemediğimiz bir yere vardığını gördüğümüzde ise verdiğimiz kararlardan pişmanlık duymamız doğaldır. Bu duygudan ders çıkarmaya çalışın, sonra hayatınıza devam edin. Eğer bunu yapmazsanız, hoşnutsuzluğa bağlı kalırsınız. Değiştiremeyeceğimiz şeyler için pişmanlık duyarak ve varsayımsal senaryoları hayal ederek o kadar fazla enerji harcayabiliriz ki… Sizi geçmişin buraya kadar getirdi, olduğunuz kişi olmanızı sağlayan, yaptığınız hatalar için minnettar olmalısınız.
3. Gerçek Benliğini Reddetmek
İnsanların kendilerini olduğu gibi kabul ettiğini görmekten daha ilham verici bir şey yok. Gerçek mutluluk ancak zihnimizin, bedenimizin ve ruhumuzun isteklerine uygun olarak yaşadığımızda elde edilebilir. Bu nedenle kendimizle iyi geçinmeyi öğrenmek demek, mutluluk duygusuna da erişmek demektir.
4. Gereksiz Dramları Hayatlarına Davet Etmek
Sosyal varlıklar olduğumuz için elbette bir dereceye kadar dram yaşayacağız. Ancak sürekli dramatik, bunaltıcı ve genellikle toksik hisler veren ilişkilerden kaçınıp, moral depolayıcı, destekleyici ve enerji verici bulduğumuz ilişkilere yönelerek bunu sınırlayabiliriz. Biriyle bir ilişki kurduğumuzda, onu öylece kestirip atmak zor olabilir. Bir adım geri atın ve bu zor ilişkinin size beraberinde getirdiği dramlara göre ağır basan faydalar sağlayıp sağlamadığını düşünün. Sağlamıyorsa onu bir süreliğine rafa kaldırın. Bu ilişkinin bazı yönlerini gerçekten özlediğinizi fark ederseniz, ilişkiyi olumlu bir şekilde yeniden inşa edip edemeyeceğinizi görmek için yavaş yavaş geri dönmeyi düşünebilirsiniz.
5. Mutluluğun İçsel Bir Yolculuk Olduğunu Unutmak
Ne kadar paramız olduğu veya unvanımızın ne olduğu mutlulukla doğrudan ilişkili olmamalı. Hayatın lükslerinin rahatlığı çok hoş olsa da mutluluğunuzun dışsal olumlamaya bağlı olmasına izin verirseniz, onu hayatınız kovalayıp asla yakalayamayabilirsiniz. Mutluluk bizimle başlayıp bizde biter.