Aniden yolun ortasında duran birini görürseniz şaşırmayın, Pokemon GO oynuyor olabilir! Hadi teknoloji dünyasının ve oyun severlerin yeni bağımlılığı Pokemon GO’yu tanıyalım.

Japon oyun yapımcısı Satoshi Tajiri’nin tasarladığı hayali karakterleri konu alan Pokemon, Japonya’da Pocket Monsters isminden kısaltılmış bir oyun. Şimdi bu karakterlerden yola çıkarak mobil bir oyuna dönüştürülen Pokemon GO ile çizgi filmdeki karakterleri sokaklarda yakalamaya çalışıyoruz. Hatta arttırılmış gerçeklik kavramıyla da birebir tanıştığımız bu oyun sayesinde, mahallemizdeki bir kültür merkezi bir PokeStop haline gelmiş oluyor. Pokemon’ları toplanan Poke toplarıyla yakalamak için yolun ortasında durup telefonla haşır neşir olanlar ise artık alışıldık bir tablo.

Tüm dünyayı şu an kasıp kavuran oyunun bu denli popüler olacağını Nintendo bile tahmin etmemiş olacak ki, oyun yayılır yayılmaz bir anda değerini 11 milyar dolar artırmış durumda.

Oyun; ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda’da resmi olarak çıkmasına rağmen tüm dünyada bir şekilde oynanıyor. Bazı PokeStop’lara ulaşmak için uzun yollar kat etmek gerekliliği ve bu nedenle de insanları yürümeye teşvik etmesi, oyunun faydalı olduğunu düşünenlerin genel görüşleri arasında.

Oyuna birinci seviye ile başlıyorsunuz ve yaklaşık iki gün sonra beşinci seviyeye ulaşabiliyorsunuz. Seviyeniz arttıkça Pokemonlar’ınızı geliştirebiliyor ve farklı bölgelerdeki oyuncularla Gym denen yerlerde Pokemonlar’ınızı savaştırabiliyorsunuz. Henüz Pokemon GO’nun iyi yönlerini yaşadığımız bugünler umarız hiç bitmez ve oynayan herkes, uzun yürüyüşler yaparak sağlıklı bir hayata kavuşur!