Seminer salonları, sergi salonları, engelli merkezi, atölyeler, kitap satış noktaları gibi yaşam alanları ile Rami Kütüphanesi şehrin yeni cazibe merkezlerinden…
Yazar: Cengiz Selçuk
Eskiler bilirler. Eskiler demişken çok eski değil, şimdilerin 40 yaş kuşağı eski Edirne asfaltını ve bu yol üzerinden çalışan toplu taşıma araçlarını iyi hatırlar. Buranın hemen yanında yer alan İETT’nin Rami Garajı’nı ve kışlanın eski hali olan sebze haline yol üstünden geçerken bakar kalırdık.
Kışlanın hemen karşısında o dönemin meşhur lisesi İnönü Meslek Lisesi vardı. Tabi o dönem meslek liselerinden üniversiteye geçiş mesleğe yönelik alanlarda daha kolaydı. Sonradan farklı konular gündeme gelince popülerliği kayboldu tüm meslek liseleri gibi.
Neyse sözü çok fazla uzatmadan son dönemin projesi ile Rami Hali bulunduğu yerden kaldırıldı ve Kültür Bakanlığı Rami Kışlası restorasyonunu üstlendi. Burası İlk olarak 17. yüzyılda Sadrazam Mehmed Paşa’ya çiftlik olarak hediye edilmiş, 1829 yılına gelindiğinde Osmanlı Rus savaşında II. Mahmud’un karargahı olmuştur. Askeri amaçlar ile Cumhuriyet döneminde de kullanılan yapı 1971 yılından sonra mülki idareye devredilmiştir. Yukarıda anlattığım yakın tarih geçmişinden sonra 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti çalışmaları ile yeniden yapılandırma fikri gündeme gelmiştir.
2014 yılında başlayan restorasyon, renovasyon ve yeniden inşa projesi, 2023 yılında tamamlanmıştır. İstanbul’a yeni bir soluk alanı hayata geçirilmiş, 220 dönüm içinde, 36 bin m2 kapalı, 51 bin m2 avlu ile İstanbul’un en büyük kütüphanesi hayata geçirilmiştir.
Rami Kütühanesi Hakkında
Rami Kütüphanesi’nde neler var bakalım… Burası dörtgen bir alan içinde genişçe bir avluya bakan bir kompleks. Alanın etrafı kışlanın eski binalarından oluşuyor. Binalar arası geçişlerin olduğu koridorlarda 360 derece dönüp başladığınız yere gelebilirsiniz. Yeşil alan ise oldukça geniş bir sosyalleşme alanı olarak kullanılıyor. Yapay bir gölet, modern sanat heykelleri, kafeler sanki şehir içinde farklı bir yere gelmişsiniz gibi bir havaya bürünüyor. Belki bir gün Central Park diye yakıştırılırsa şaşırmayalım.
Binaların içlerinde seminer salonları, sergi salonları, engelli merkezi, atölyeler, kitap satış noktaları gibi yaşam alanları bulunuyor. Ayrıca oğlumuz Ali’nin de oyun mekanı olan, minikler için oluşturulmuş oyun alanının içinde çocuk kitaplarının yerleştirildiği bir etkinlik alanı bile var.
Ek olarak özellikle şehir içinde tamamen sıkışan gençlerin ders çalışabilecekleri ve sosyalleşebilecekleri bir alan olan Rami Kütüphanesi bu alandaki yokluğa tamamen ilaç gibi gelmiş diyebilirim. Burada 2 farklı bölüm benim için oldukça dikkat çekiciydi: Biri el yazması eserlerin onarımlarının yapıldığı şifahane, diğeri ise dönemsel etkinliklerin yapıldığı seminer ve atölye çalışmaları. Buradaki şifahanenin elinden çıkan çalışmaların sergilendiği bir mini müze dahi var. (Gerçi bu alan sahtecilik ile ilgili yapılan tespitlerin yer aldığı bir çalışma ama). Ben ara ara seminer ve atölyelerin sıralandığı web sayfasını takip etmenizi öneririm. Etkinlik Rehberi
Kütüphanelere girişin ücretsiz olduğunu belirtelim. İlk yılını Ocak 2024’te dolduran Rami Kütüphanesi’ni 1 yılda 2 milyon kişi ziyaret etmiş, 110 bin ödünç kitap da okurlarla buluşmuş.











