MAKALE

Resimsel Bulmacaların Ardındaki İmza: René Magritt...

Resimsel Bulmacaların Ardındaki İmza: René Magritte

Sürrealist akımın en önemli isimlerinden Magritte’in hayat hikayesi ve eserlerindeki gizemli metaforlar…

“Zihin bilinmeyeni sever. Zihnin anlamı bilinmediğinden zihin, anlamı bilinmeyen görüntüleri sever.”

O, ben ve birçokları için resim sanatında sürrealist akımın en önemli ve başarılı temsilcisi. Nesneler dünyası ile fazlasıyla haşır neşir olup; gerçek ve sanal arasında müthiş bir illüzyon yaratmayı başarmış bir sanatçı. Gerçek evrene, sürreal olanı ters yüz ederek yerleştiren bir adam. Sanatında kullandığı metaforlar bugün bile akıl karıştırır cinsten.

“İnsan; bulut gibi, ağaç gibi, ev gibi, gördüğümüz her şey gibi görünen bir görüntüdür. Onun önemini inkar etmiyorum ve ona dünyanın görsel olarak sunduğu şeylerin hiyerarşisinde herhangi bir üstünlük de tanımıyorum.” Bu sözü onu anlamamız adına önemli bir anahtar. Bu anahtarı kullanıp René’nin dünyasının kapısını açmak ise hiç de kolay bir iş değil doğrusu.

Magritte, resimsel ve dilbilimsel bulmacalarıyla sanal ve gerçekliğin doğasıyle ilgili tuhaf ve rahatsız edici sorular sorar. Bu bulmacaların yegane amacı ise sanatçının vizyonunu, politik duruşunu, ilişkilerini ve 20. yüzyıl sanat hareketlerini anlamaktır.

Peki René Magritte kimdir? Belçikalı Sürrealist Ressam René Magritte 1898’de Lessines, Belçika’da dünyaya geliyor. O üç erkek kardeşin en küçüğü. İkinci Dünya Savaşı pek çok sürrealist sanatçının olduğu gibi onun çocukluk döneminin de arka planında. Çalkantılarla dolu bir yaşamı oluyor. Henüz 13 yaşındayken annesi Regina, Sambre nehrine kendisini atarak intihar ediyor. Boğularak ölüyor. Ceset kıyıya üzerindeki gecelik kafasının etrafına sarılı olarak çıkarılıyor. Bu olay ister istemez Magritte’nin tablolarında gördüğümüz yüzü kıyafetle sarılı insanlar temasını da açıklıyor. Ya da -mış gibi yapıyor.

Sanat yaşamı erken yaşlarda başlıyor. 1910 yılında 12 yaşındayken kendi isteği ile resim dersleri alıyor. İlk resimlerini ergenlik çağında yapıyor. 1916 yılında ise Brüksel’deki Académie Royale des Beaux-Arts’a kayıt oluyor. René artık hayallerine çok yakın. Kariyeri soyut resimler ile başlıyor. 1922 yılı ise kişisel tarihinde önemli bir dönüm noktası. Çocukluk aşkı Georgette ile evleniyor. Antwerp Modern Sanat Kongresi sergisinde 6 eseri sergileniyor. Son olarak da Giorgio de Chirico’nun çalışmalarını ilk kez inceleme fırsatı yakalıyor. İtalyan ressamın sembollerle bezeli, ıssız, mutsuz, gölgeli sahneleri Magritte’in kendi tarzını bulması ve psikolojik manzaralar yaratma eğilimine geçmesi adına oldukça önemli.

Eylül 1927’de Paris’e taşınıyor. Amacı Fransız sürrealist akıma daha yakın olabilmek. Paris’te geçen 3 sene için hayatının en verimli dönemi denebilir. André Breton’ın önderliğindeki sürrealizm, akılcı düşünceyi yok sayarak bilinçaltını serbest bırakan bir sistem. René buna hemen dahil olup zihnini ve sanatını olabildiğince özgürleştiriyor. Ancak zamanla Breton’un fikirlerini dogmatik bulmaya başlıyor. Eşi Georgette’nın altın bir haç kolyesi ile bir partiye katılması sonucunda Breton ile aralarındaki ipler kopuyor. 1930 yılında Brüksel’e geri dönüyorlar.

Magritte ve Georgette ile asla boşanmıyor. Fakat her iki taraf da birbirlerini sık sık aldatıyor. Magritte, 1930’ların sonunda dost ziyareti nedeniyle bulunduğu Londra’da kendisi gibi sürrealist bir ressam olan Sheila Legge ile açık bir ilişki yaşıyor.

Bu sırada eşinin yalnız kalmasını istemeyen Magritte, Georgette ile zaman geçirmesi ve onu koruması için yakın arkadaşı sürrealist şair Paul Colinet’tan destek istiyor. Fakat bu arkadaşlık da bir aşk ilişkisine dönüşüyor. The Economist dergisine göre Brüksel’e geri dönen Magritte eşi ile arasını düzeltiyor fakat arkadaşı Paul Colinet ile bir daha görüşmüyor.

Magritte, öte yanda da 1945’te Belçika Komünist Partisine katılıp siyasi görüşünü açıkça ortaya koymaktan çekinmiyordu. O diğer sürrealistlerden farklıydı. Sanat tarihçisi Michel Draguet, ressam için “Magritte ‘hemen’ ve ‘burada’ bir devrim istiyordu. Sürrealizm ve komünizmi iç içe görmek istediğini belirtiyordu,” diyor. Onun komünizme verdiği destek, tablolarında fazlasıyla kullandığı melon şapkasına olan tutkusuyla da açıklanabilir. Ayrıca yine bu melon şapkalar onun gardırobunun da vazgeçilmez parçalarıydı.

Magritte sadece resim ile ilgli değildi. Edebiyata özel bir ilgisi vardı; ayrıca reklamcılık, tasarımcılık gibi meslekleri de yapmıştı. Belçika Komünist Partisi’nin tüm propaganda posterleri onun hünerli ellerinden çıkmaydı. 2. Dünya Savaşı esnasında fotoğraflar ve kısa filmler çekmişti. Magritte’in çektiği kısa filmlere bugün Youtube üzerinden erişebiliyoruz. Ayrıca bazı filmlerinde bizzat kendisi de yer alıyor.

Ne yazık ki 1963 yılında pankreas kanserine yakalandığı ortaya çıkıyor. 4 yıllık mücadelenin ardından 15 Ağustos 1967 yılında 68 yaşında iken hayata gözlerini yumuyor. O yıllar boyu bir çok sanatçıya ilham olan bir şahsiyet. 2009’da Brüksel’de şanına yaraşır bir müze ile onurlandırılıyor.

Son olarak Paul Simon’ın, René Magritte ve eşi Georgette Magritte için yazdığı “René and Georgette Magritte with Their Dog After the War” isimli bir şarkı var. Onu da yine Youtube’dan bulup dinlemelisiniz.

Sanatçının yarattığı onlarca eser arasından 13 tanesi oldukça ikonik ve bilinir durumda. Bu resimlerde nesnenin başlığına mutlaka göz atın. Bu, genellikle resmin yorumlanması için ek bir katman içeriyor.

1. İmgelerin İhaneti, 1929, Los Angeles County, Sanat Müzesi.

2. İki Gizem – The Two Mysteries, 1966, Özel Koleksiyon.

3. Aşıklar II, 1928, Modern Sanatlar Müzesi, New York

4. Golconda, 1953, Menil Koleksiyonu, Houston, Teksas

5. Sağgörü, 1936, Chicago Sanat Enstitüsü

6. Sonların Sarayı III, 1928, Modern Sanatlar Müzesi, New York

7. Hatıra, 1944, Özel Koleksiyon

8. Dinleme Odası, 1953, Menil Koleksiyonu, Houston, Teksas

9. Hegel’in Tatilleri, 1958, Özel Koleksiyon

10. Mıhlanmış Zaman, 1938, Chicago Sanat Enstitüsü

11. Perspektif II, Manet’in Balkonu, 1950, Güzel Sanatlar Müzesi

12. Yolculuk Hatırası, 1958, Özel Koleksiyon

13. Hazırlanmış Buket, 1951, Özel Koleksiyon

Yazar: Doğuş Bengi


Önerilen yazılar