Vücudu bir sistem gibi düşünen fonksiyonel tıp bakış açısının beraberinde getirdiği sağlıklı avantajlar yazımızda.
Fonksiyonel tıbbın kurucularından Cleveland Klinik Fonksiyonel Tıp Doktoru Mark Hyman onu şu şekilde açıklıyor: “Organların birbirinden bağımsız şekilde nasıl çalıştıklarını anlamaya çalışmak yerine, vücudun sistemik bir bütün olarak nasıl çalıştığını anlamamız gerekir. Biz insanları tedavi etmeliyiz, vücudunun parçalarını değil. Hastalığın belirtilerini değil, ana nedenlerini tedavi etmeliyiz.”
Fonksiyonel tıp sistemsel ve bütünsel olarak altı ana sistemi inceler: Hormon, bağışıklık, enerji, detoks, gastroentestinal ve kardiyometabolik sistem. Ardından kişinin zihinsel, ruhsal yapısıyla birlikte yaşam şeklinin ana nedenlerine inerek beslenmesini düzenleyip tedavi planını çıkarır.
Fonksiyonel tıp kişileri bireysel olarak ele alır. Kişinin alışkanlıkları, kullandığı ilaçlar, stres durumu, uykusu, sosyal durumu, beslenmesi, sporla ilişkisi, günlük aktivitesini içeren hasta formunu doldurulduktan sonra ilk uzun hasta doktor görüşmesi yapılır. Kişiye özel beslenme ve beslenme takviyesi tanımlanır. Hastalığa neden olabilecek fonksiyonel bozuklukları ileri laboratuvar testleri ile ölçümlenerek kişiye özel programlar yapılır.
Fonksiyonel tıp sağlıklı beslenme ve hayat tarzının yanında sağlıklı bir psikoloji ve stres yönetimini de sağlar. Sağlıklı beslenme, doğru besin takviyeleri seçimi, yaşam tarzı değişiklikleri, spor ve vücudun temel ritmini sağlayan yoga, qi gong, yaşam enerjisi sağlayan çalışmalar gibi kişinin ihtiyacı olan şeyler de tedaviye eklenir.
Kişilerin genetik, biyokimyasal, hormonel ve yaşam tarzı farklılıklarıyla gelişmiş, kronikleşmiş hastalıklarıyla ilgili bilgileri hücresel düzeyde değerlendiren ileri tetkikler sonucunda, uzun vadede kronik hastalıklarından ve kullandığı ilaçlardan kurtulacağı bir tedavi planı ve hayat tarzı programı oluşturulur.
Fonksiyonel tıbbın farkı, kişinin doktorun planladığı bu yolda aktif rol almasıdır. Bu, tanı ve tedavi şeklinde uygulanan, doktora muayene ol ve eczaneden ilacını al, hastalığından kurtul yöntemi değildir. Tabii ki kronikleşmiş hastalıklarda veya acil durumlarda ilaç tedavisi gereklidir ve yadsınamaz. Bu durumda fonksiyonel tıp diğer tıp disiplinleriyle beraber çalışır. Amaç, uzun vadede kişinin kendine özel doğru yaşam, doğru beslenme ve etkin besin takviyeleriyle kronikleşmiş hastalık ve ilaçlardan zaman içinde kurtulmasını sağlamaktır.
Başlangıçta birçok besin takviyesi almak kişiye çok ilaç alıyorum hissi verebilir, bu fonksiyonel tıptaki doktor hasta ilişkisinde en önemli adımdır, çünkü ilaç görünümdeki besin takviyeleri sadece ilaç hazırlanmasındaki farmakoloji biliminin ortaklığındadır. Oysa besin takviyeleri tümüyle doğaldır.
Beslenme günümüzün en önemli konusudur, yaşadığımız toksit dünyada sorunumuz doğal olanı ve ağır metal, pestisit, toksisite içermeyen besinleri bulmaktır. Fonksiyonel tıp doktoru hastalarının doğru beslenme yöntemi ile beraber doğru besinleri bulmasına da yardımcı olur. Vücudumuz, dış dünyayla derimiz ve ağız yoluyla aldığımız katı ve sıvı gıdalar ile ilişki kurar. Bu nedenle hastalıkların en büyük nedeni aldığımız yanlış gıdalar ve sıvılardır. Beslenme, fonksiyonel tıbbın ele aldığı en önemli konudur. Kronik hastalıkların en büyük nedeni bağırsak geçirgenliği ve bağırsaklarımızdaki kötü bakterilerdir. Burada yapılması gereken doğru besinleri seçmenin yanı sıra iyi bakterilerinin sisteme hakim olması sağlamak için doğru probiyotik ve prebiyotikleri seçerek kullandırmaktır.
