Sadece bir beslenme şekli değil aynı zamanda bir yaşam biçimi olan Akdeniz diyetini yakından inceledik.
Diyet yapmanın en büyük zorluğu alıştığımız gıdaların dışına çıkarak beslenme düzenimizi neredeyse tamamen değiştirmek oluyor. Bu tür diyetlerin sürdürülebilmesi kararlılık ve motivasyon gerektiriyor. Ancak Akdeniz diyeti mutfak kültürümüzün içinden gelmesiyle bu sorunu çözüyor. Akdeniz mutfağı dendiğinde aklınıza ne geliyorsa bu diyette var. Üstelik bu diyet yalnızca ne yemeniz gerektiğini öğütlemiyor, sizi dostlarınız ve ailenizle büyük sofralarda yemek yemeye de davet ediyor; tıpkı İtalyan filmlerinde görmeye alışık olduklarımız gibi!
Akdeniz diyetinin başrolünde zeytinyağı bulunuyor. Saf zeytinyağı, hem antioksidan hem de antienflamatuar özelliğe sahip bir doymamış yağ olduğundan ve vücudun direncini artırdığından salatalarda ve diğer yemeklerde bolca kullanılıyor.
Akdeniz çevresinde bol bol sebze ve meyve yetiştiği için bu diyette bu taze gıdalardan da bolca faydalanılıyor. Çoğunlukla salata şeklinde çiğ ya da az pişmiş olarak tüketilen bu vitamin deposu sebze ve meyveler sofralara renk, bünyenize ise sağlık getiriyor.
Akdeniz diyetinin altın kurallarından ikisi, işlenmiş gıdalardan uzak durmak ve yemekleri tuz yerine çeşitli baharatlarla lezzetlendirmek. Kırmızı et bu diyette kendine çok az yer buluyor, bunun yerine haftada birkaç kez taze balık tüketiliyor. Balıkları kızartma olarak değil ızgarada ya da zeytinyağında hafifçe soteleyerek pişirmelisiniz.
Bu diyeti uygularken karbonhidrat almaktan korkmanıza gerek yok, tıpkı klasik İtalyan mutfağında olduğu gibi, Akdeniz diyeti bolca makarna da içeriyor. Ayrıca ekmek de bu diyetin önemli bir parçası. Ancak tahmin edeceğiniz üzere ekmekler tereyağı gibi doymuş yağlarla değil, leziz zeytinyağlarına batırılarak yeniyor. Akdeniz diyetinde tüketeceğiniz karbonhidratları tam tahıllı olanlardan seçerseniz bu beslenme şeklinden maksimum derecede faydalanabilirsiniz.
Atıştırmalık olarak badem, kaju, ceviz gibi sağlıklı kuruyemişleri tercih edebilir, haftada birkaç defa, vücuttaki serbest radikallerle savaşması için biraz kırmızı şarap tüketebilirsiniz.
Vegan, vejetaryen ve glutensiz beslenen kişilerin de kendilerine rahatça uyarlayabildiği bu diyet, kalori alımını azaltması, kolesterol seviyesini dengelemesi ve alınan lif miktarını artırmasıyla sağlıklı bir şekilde kilo da verdiriyor.
Kısacası bu diyet adından da anlaşılacağı gibi Akdeniz ülkelerinin bereketli toprakları ve denizlerinde yetişen ürünleri içeriyor. Ait olduğumuz kültürün lezzetli ve faydalı yemekleriyle sağlıklı bir şekilde beslenebilmek hem büyük bir kolaylık hem de büyük bir şans değil mi?