Upuzun ve aynı zamanda mutlu bir hayat sürmenin sırrı Mavi Bölgeler’de gizli.

Günümüzde tıp ve teknoloji ilerliyor olsa bile, yapılan araştırmalar ortalama ömür süresinin dünyada genel olarak düştüğünü gösteriyor. Bunun sebebi hayatımızın eski jenerasyonlara oranla daha fazla çevresel risk içermesi, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşama biçimimiz.

Dünyanın genelinde böyle olsa da, ‘Mavi Bölgeler’ diye adlandırılan beş bölgede durum epey farklı. Kosta Rika’nın Nicoya Yarımadası, İtalya’nın Sardunya adası, Japonya’nın Okinawa adası, Yunanistan’ın Ikaria adası ve Kaliforniya’nın Loma Linda adlı bölgesinde 100 yaşını aşan insanların oranı dünyanın her yerinden fazla. Peki coğrafi olarak birbirinden bu kadar uzak bölgelerde, yaşam süresinin uzunluğunun fazla olması tesadüf mü?

National Geographic yazarlarından Dan Buettner, ‘The Blue Zones’ adlı kitabını bu bölgelerde yaptığı uzun araştırmalar sonucu yazdı. Kitabında yaşam süreleri etkileyici şekilde uzun olan bölge halklarının alışkanlıklarını inceledi ve Mavi Bölgeler’de yaşayan insanların dokuz ortak alışkanlığını ortaya çıkardı.

“Power 9” adını verdiği bu alışkanlıklardan çıkarılacak çok ders var!

Doğal Hareket

Beş bölgenin beşinde de insanlar, spor salonlarında egzersiz yaparak değil doğal olarak hareketli bir yaşam sürüyor. Bahçeleriyle uğraşıyor, yürünebilecek her yere yürüyor, böylece farkın bile varmadan hareket etmiş oluyorlar. Siz de öğle arasında biraz yürüyerek ya da açık havada yapacağınız bir hobi bularak hayatınıza doğal hareketi katabilirsiniz.

Amaç

“Sabahları uyanmanızın nedeni ne?” bu soruyu cevapladığınızda ‘ikigai’nizi ya da ‘plan de vida’nızı bulmuş olacaksınız. Geçtiğimiz yılın en çok satan kitaplarından “Ikigai: Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı” Okinawa adasında yaşayanların alışkanlıklarından bahsediyor. Siz de kendinizi hayattaki amacınızı kaybetmiş veya hiç bulamamış gibi hissediyorsanız bu kitaba başvurabilir ya da kendinize vakit ayırarak, günlük tutmak veya hayatınızda sizi mutlu eden şeylere odaklanmak gibi aktivitelerle ikigai’nize yani ‘varoluş sebebinize’ biraz daha yaklaşabilirsiniz.

Sakinleşme

Mavi Bölgeler’in sakinleri stresle farklı yollarla başa çıkıyor, ancak modern dünya insanlarının çoğunun yaptığı gibi stresin üzerine giderek ya da onu görmezden gelerek değil. Okinawa adasında bir tür meditasyon yapılırken Ikaria adasında yaşayanlar biraz şekerleme yapıyor. Yani her iki kültürde de kendilerine yirmi otuz dakikalık sakinleşme ritüelleri yaratıyorlar. Bunlara benzer rutinleri günlük hayatınıza katarak stres seviyenizi siz de azaltabilirsiniz.

%80 Kuralı

Okinawa’lılar sofradan yüzde 80 dolu bir mideyle kalmak gibi bir prensibe sahip. Tam doymadan yemeyi bırakmak sağlıklı kalmalarını ve gereksiz yere kilo almamalarını sağlıyor. Aslında bütün Mavi Bölgeler’in genel prensibi akşamüzerinin geç ya da akşamın erken saatlerinde en küçük öğünlerini yemek ve ardından sabaha kadar hiçbir gıda tüketmemek. Zaten bu, birçok diyet listesinde de rastlanan bir kural; uygulaması da o kadar zor olmadığından kesinlikle denemeye değer.

Bitki Ağırlıklı Beslenme

Bu prensip de sürpriz değil, dünyada bitkisel beslenme trendinin yükselişi bu yeme alışkanlığının sağlıklı olduğunu da kanıtlıyor. Mavi Bölge yerlilerinin beslenelerinin yüzde 95’i hatta bazen yüzden 100’ü bitkilerden oluşuyor. Et yiyecekleri zaman ise genellikle tercihlerini balıktan yana kullanıyorlar. Bitkisel beslenmeyi denemekten korkmayın ve adım adım ilerleyin. Önce karar verdiğiniz bazı günlerin bazı öğünlerinde bitkisel beslenmeye çalışın, ardından bu öğünlerin sayısını artırarak et tükettiğiniz öğünleri giderek azaltın.

Şarap

Aşırı alkol alımının sağlığa olan zararları bilinse de, beslenme uzmanları bile günde bir iki kadeh şarap içmenin faydasına inanıyor. Sardunya adasında yaşayanlar her akşamüzeri dostları ve aileleriyle bir araya gelip hem sosyalleşiyor hem de bir iki kadeh kırmızı şarabın keyfini sürüyor. Üstelik bunu yapanların hiç alkol tüketmeyenlere göre daha uzun yaşadığı da kanıtlanmış. Belki de işin sırrı şarapta değil dostlarla geçirilen zamandadır, kim bilir?

Aidiyet

Buettner’in görüştüğü yüz yaşını aşmış kişilerin büyük çoğunluğu inançlı bir topluluğa ait olduklarını belirtti. Hangi inanış olduğundan bağımsız olarak, bu alışkanlık ait oldukları toplumla olan ilişkilerini güçlendirdiğinden onlara kendilerini daha mutlu hissettiriyor. Aileler her zaman öncelikli, yaşlanan aile bireyleri evde aileleriyle birlikte yaşamaya devam ediyor. Kısacası aile ve sosyal çevrelerindeki sağlıklı ilişkiler mutluluğu, mutluluk ise uzun bir yaşam süresini beraberinde getiriyor.

Öncelikler

Biraz önce bahsettiğimiz gibi Mavi Bölge yerlilerinin önceliği aile bağları. Ailenin çocukları büyükanne ve büyükbabalarıyla vakit geçiriyor, eşler genelde birbirinin ömür boyu partneri oluyor. Aileler birbirine yakın yaşadığı için farklı jenerasyonların aralarındaki ilişkiler de güçlü oluyor. Bu günümüzde çoğumuz ailemizden uzakta yaşadığımız için fiziksel olarak mümkün olmasa da aile bağlarını farklı yollarla korumak ve güçlendirmek, mutlu ve uzun yaşamın sırlarından bir başkası olarak mutlaka önceliklerimizden biri olmalı.

Sosyal Çevre

Aile dışında geliştirilen sağlıklı ilişkiler de Mavi Bölgeler’deki insanların mutlu yaşam sırlarından bir diğeri. Sosyal çevreler aynı zamanda sağlıklı davranışları da destekliyor ve bu nedenle her toplulukta bir birliktelik söz konusu oluyor. Bu birliktelik ruhu, topluca hazırlanan yemekler, hep bir arada geçirilen zamanlarla pekiştiriliyor. Buradan çıkarmamız gereken mesaj doğru grubu bulmak ve yoğun günlük hayatlarımıza düzenli aralar vererek bizi destekleyen insanlarla vakit geçirmek