Şu sıralar dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, dünyanın en önemli sanat etkinliği gerçekleşiyor. Venedik Bienali 57. Uluslararası Sanat Sergisi, şehrin farklı noktalarına yayılan sergi alanları ile, bir yandan sanata doyarken diğer yandan tatil yapma fırsatını da sunuyor. 9 ayrı bölümden oluşan bienali gezmek için önceden plan yapmanızı tavsiye ederiz. Farklı noktalardaki eserleri görebilmek için bol bol yürümeniz gerekeceğini, kaybolmamak içinse iyi bir GPS’e sahip olan bir telefonu yanınızda bulundurmanız gerektiğini de unutmayın!

Peki bu sene sanatı her şeyin önüne koyan konseptiyle ilgi çeken bienalde neler ön planda? İşte bienal programından gözümüze çarpan, kesinlikle kaçırmamanız gereken işler!

Damien Hirst

Punta della Dogana ve Palazzo Grassi’de görebileceğiniz oldukça etkileyici Damien Hirst çalışmalarını görmeden kesinlikle dönmeyin. Bienal kapılarını açar açmaz kopya suçlamaları ile gündeme oturan Hirst’ün işlerini bir de siz kendi gözlerinizle değerlendirin.

Damien Hirst

Phyllida Barlow

İngiltere Payvonu’nda görebileceğiniz Phyllida Barlow, bienalin görünürlük kazandırmayı hedeflediği, az bilinen isimlerden bir tanesi. 73 yaşındaki sanatçının farklı materyaller içeren dev boyutlardaki enstalasyonları, arkadaş ortamlarında ‘’Sanat nedir, kimin içindir?’’ konularını açmak için oldukça elverişli.

Erwin Wurm

Venedik Bienali’ndeki Avusturya Pavyonu’nda görebileceğiniz, görmekle de kalmayıp katılabileceğiniz bir sanat deneyimi sunuyor sanatçı Erwin Wurm. Bu sene 20. Yıl dönümünü kutlayan “One Minute Sclupture” performansı ile bienal boyunca bir dakikalığına size de heykel olma ve bienalin bir parçası haline gelme fırsatını sunuyor.

Erwin Wurm

Xavier Veilhan

Fransa’nın bienal pavyonunu ahşaptan bir müzik stüdyosuna dönüştüren Xavier Veilhan, Christian Marclay ve Lionel Bovier küratörlüğündeki çalışmasında müzisyenleri burada müzik yapmaya davet ediyor. Müzisyen listesinin tamamen açıklanmayarak sürpriz olacağı etkinliklerde, müzik ve sanatın iç içe geçtiği deneysel bir performansa imza atmak amaçlanıyor.

Bienali gezerken kaçırmamanız gerekenler arasında Türkiye’den bienale katılan isim olan Cevdet Erek’in “ÇIN” projesi, Glasstress projesinin bir parçası olan Loris Gréaud’un etkileyici görsellere sahip ‘’The Unplayed Notes Factory’si de var. Mülteci krizini ön plana çıkarmayı amaçlayan Tunus Pavyonu’ndan dağıtılacak olan “geçerli” vizenizi almayı da ihmal etmeyin.