Dünyanın önemli müzelerinden Tate Modern, yeni ek binasıyla sanatseverlere artık çok daha fazla sanat eseri vaat ediyor.
2000 yılında Londra’da açılan Tate Modern Müzesi, 64,5 metre uzunluğundaki yeni binasıyla sanatseverleri artık çok daha geniş bir alanda ağırlıyor. Müze alanını yüzde 60 oranında artıran bu yeni binayı ise yine Herzog & de Meuron tasarladı. Switch House ismi verilen bu yeni alanda sosyal aktivite, sergiler ve performanslar gerçekleşecek. Binanın alt katlarında ise herkese açık sergi alanları bulunuyor.
Yeni binanın bir diğer güzelliği ise ziyaretçilerine terasından Londra’yı panoramik olarak izleme fırsatı sunması. Terasta ayrıca Pablo Picasso, Joseph Beuys ve Mark Rothko’nun kürasyonları gibi sanat eserlerine de yer veriliyor.
Switch House’un hemen karşısında ise Boiler House isimli bölüm bulunuyor. Burası sadece üyelere özel bir bar olarak tasarlanmış. Ayrıca Starr ismindeki oditoryum, kafeler ve galeriler de yine bu alanda yer alıyor. 10 katlı bu bina, Tate Modern’in ana giriş kapısına yürüme mesafesinde bulunuyor. Binanın bir diğer önemli özelliği ise, çevre dostu olması. Isı tutucu materyallerin kullanılması ve daha az enerji tüketmeyi mümkün kılan yapısı sayesinde enerji kullanımının yüzde 54, karbon salınımının ise yüzde 44 azaltılması amaçlanıyor.