MAKALE

Yüz Tanıyan, Duygu Algılayan Teknoloji

Yüz Tanıyan, Duygu Algılayan Teknoloji

Apple’ın yeni modeli iPhone X’in duyurulmasıyla birlikte yüz tanıma teknolojisi hakkındaki tartışmalar yeniden başladı. Bir cihazın yüzümüzü tanıması yakın gelecekte hayatımızda neleri değiştirebilir?

Yüz tanıma teknolojisi aslında bir süredir hayatımızda. Facebook’un yüklediğimiz fotoğraflarda kimi etiketlememiz gerekiğini bilmesi ya da akıllı telefonların fotoğraflarımızı kişilerin yüzüne göre organize edebilmesi gibi özellikler bu teknolojinin hayatımızdaki şu anki yerine dair verebileceğimiz bazı örnekler. Ayrıca henüz iPhone sahibinin yüzünü tanıma (Face ID) yeteneğini kazanmadan önce, Samsung ve Microsoft da akıllı telefonlarına yüz ve iris tarayıcılarını entegre etmişti.

Bu teknolojinin kullanımı, güvenlik başta olmak üzere, farklı sektörlerde de test ediliyor. Bazı havalimanları yolcuları pasaport kontrolünden yüz tarayıcılarla geçirmeyi deniyor. Aynı sistem, daha üst düzey bir giriş güvenliği gerektiren, devlet kurumları gibi yerlerde de kullanılmaya başlandı.

Eğlence dünyası da yüz tanıma teknolojisini kullanmaktan geri kalmıyor. Bir eğlence parkı ya da tatil köyünde çekilen fotoğraflarınızı eskiden olduğu gibi fotoğraf baskılarının yapıldığı bölüme gidip gözle seçmiyorsunuz. Yüz tanıma teknolojisi ile taranan fotoğraflardan hangilerinde olduğunuz algılanıyor ve o fotoğraflar size teslim edilebiliyor. Bu akıllı sistem düğün ve benzeri kalabalık organizasyonlarda da kullanılıyor.

Yüz tanıma teknolojisi Walmart gibi büyük perkande mağazalarına da girdi. Online alışveriş siteleriyle rekabet etmek isteyen bazı mağazalar, müşterilerinin yüzünü tanıyan akıllı bir sistem sayesinde, onlara kişisel satın alım tercihlerine yönelik anlık kampanya teklifleri sunabiliyor. Örneğin yakın gelecekte bir mağazaya girdiğinizde en çok hangi bölümde vakit geçirdiğinizi tespit edip size uygun indirimler verebilecekler. Ya da bir markette baktığınız ancak satın almadığınız kahve makinesini birkaç gün sonra internette gezerken size özel bir indirimle görebileceksiniz. Hem cezbedici hem de biraz ürkütücü, öyle değil mi?

Dahası var! Affectiva gibi teknoloji şirketleri yalnızca yüz tanıyan değil yüzdeki duyguları da algılayacak sistemler üzerinde yıllardır çalışıyor. Bu ne demek? Örneğin Amazon gibi büyük e-ticaret siteleri bir ürünü satın alma sürecindeki duygusal durumumuzu, yani sıkıldık mı, kafamız mı karıştı yoksa sinirli miyiz, anlayabilecek. Bunun reklam ve pazarlama dünyasında neleri değiştireceğini ancak hayal edebiliyoruz. Gelecekte belki de göreceğimiz her reklam, kişinin o anki durumuna göre tasarlanan, bir diğer deyişle tüketicinin zihnini okuyan çok ilginç kurgulara sahip olacak.


Önerilen yazılar