Zamanınızın çok büyük bir kısmını evde geçirirken kilo alma riskiyle karşı karşıya kalmayın.
İşi nedeniyle dışarı çıkması gerekmeyen ve günlerin çok büyük bir bölümünü evde geçirenlerdenseniz siz de biraz kilo almaya başladığınızı hissediyor olabilirsiniz. Ne de olsa gerek stresi bastırıp anı güzelleştirmek, gerekse mutfakta yeni tarifler denemek adına sürekli bir yemek yeme durumumuz söz konusu. Buna bir de daha az hareket etmemiz eklenince kilo alma riski daha da büyüyor olsa da, elbette bu risk kaçınılmaz değil. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nden Merve Öz’ün evdeyken kilo almanızı önleyecek önerilerine kulak verin…
Kahvaltıyı es geçmeyin
Kahvaltı güne zinde ve enerjik başlamayı sağlıyor. Kahvaltıda reçel, çikolata, bal, pekmez, yağlı peynirler yerine, beyaz peynir, domates, salatalık, yeşillik ve biraz zeytin tüketin. Yumurtayı da hem çok kaliteli bir protein kaynağı olması hem de tok tutucu özelliğinden dolayı tercih edebilirsiniz. Ekmek tercihiniz ise tam buğday ekmeği ya da siyez ekmeği olsun, fakat bunlar sağlıklı çeşitler de olsa yediğiniz ekmek miktarına yine de dikkat etmelisiniz.
Ara öğünleri unutmayın
Ara öğünlü beslenme düzeni, kan şekerinin dengelenmesi ve metabolizmanın hızlı çalışması açısından önemli. 1 porsiyon meyve ve 2 tam ceviz, 1 su bardağı kefir, 1 dilim ekmek ve 1 dilim beyaz peynirle bol yeşillik, 1 kase yoğurt ve 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1 avuç leblebi ve 1 çorba kaşığı kuru üzüm, 3 kayısı ve 6 adet badem gibi sağlıklı alternatiflerden birini ara öğün olarak seçebilirsiniz.
Sağlıklı atıştırmalıklara yönelin
Gofret, çikolata, cips gibi abur cubur ürünler hem sağlıksızdır hem de yüksek kalori içerirler. Bu yüzden canınız tatlı çektiğinde meyve tüketin, eğer bu yeterli gelmiyorsa meyve şekeri ile tatlandırılmış tatlılara yönelebilirsiniz.
Yeterli karbonhidrat tüketin
Miktarını fazla kaçırmadığımız sürece karbonhidrat tüketmenizin bir zararı yok, hatta aksine enerji ve lif kaynağı olduklarından dolayı faydalılar bile. Ancak patates, bulgur pilavı, makarna, pilav gibi karbonhidratlar yerine tam buğday ya da siyez ekmeği gibi kaliteli karbonhidratları tercih edin.
Sebze ve meyvenin önemi
Mineraller ile vitaminler bakımından zengin olan sebze ve meyveler hastalıklara karşı dirençli olmanızı sağlıyor. Ayrıca doygunluk hissi vererek bağırsakların düzenli çalışmasına ve kilo kontrolüne de yardımcı oluyor. Bu nedenle günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmeyi unutmayın.
Kalsiyum için süt ve süt ürünleri
Süt ve süt ürünleri günlük protein ve kalsiyum ihtiyacının karşılanması için büyük önem taşıyor. Örneğin 1 su bardağı sütün içine 8-10 tane çilek ya da 1 adet muz ekleyerek 1 tatlı kaşığı bal ile blender’dan geçirip harika bir ara öğün oluşturabilirsiniz. Ara öğün olarak evde meyveli yoğurt da hazırlayabilir, böylece tatlı ihtiyacınızı da gidermiş olursunuz.
Su içmeyi ihmal etmeyin
Vücudun düzenli çalışması ve yağ yakımını sağlayabilmek için su tüketimine dikkat etmek gerekiyor. Günde 8-10 bardak su tüketmeyi unutmayın, eğer unutuyorsanız su içmeyi hatırlatan mobil uygulamaları kullanabilirsiniz.
Egzersiz yapın
Elbette sağlıklı beslenme ve yeterli su içmenin yanı sıra bu düzeni egzersizle de tamamlamanız ideal olacak. Ayrıca egzersiz sadece fiziksel olarak iyi gelmekle kalmıyor, aynı zamanda olumsuz duyguların hakim olduğu bu dönemde ruhsal durumunuza ilaç gibi geliyor.
Duygusal açlığınızı fark edin
Karantina günlerinde açlığınızı giderecek sağlıklı yiyecekler yerine çikolata, bisküvi gibi gıdaları yemek isteği büyük olasılıkla duygusal açlıktan kaynaklanıyor. Bunu o an yaşadığınız stresi ya da olumsuz duyguyu geçici olarak rahatlatmak için yapıyor olmanız mümkün. Duygusal açlığınızı tespit ettikten sonra kendinizi yemekle meşgul etmek yerine sizi mutlu edecek başka uğraşlar bulmalısınız. Bu kahve içmek, kitap okumak, müzik dinlemek, dans etmek, film izlemek ve resim yapmak olabilir. Ayrıca nefes egzersizi yapmak da etkili olur.
